İKÇÜ Tıp Fakültesi’nden “Etik İlkeler: Uygulamalarda İnsan Hakları ve Malpraktis” Paneli

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi tarafından sağlık alanında etik ilkeleri ve insan haklarını konu alan bir panel düzenlendi

Haber- Elif Sude Sarıkaya

İKÇÜ Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda gerçekleşen panelde etik ilkeler, insan hakları ve malpraktis konuları alanında uzman akademisyenler tarafından tıp öğrencilerine detaylı bir şekilde aktarıldı. İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz moderatörlüğünde düzenlenen panelde, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay Üstün, İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Atakan Nemli ve İKÇÜ Hukuk Fakültesi İnsan Hakları Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Bahar Konuk Sommer konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan moderatör Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz, teorik bilgilerin uygulama ve güncel örneklerle bütünleştirilmesinin önemine değinerek, düzenlenen programla öğrencilerin etik ve hukuk temelli yaklaşımı pratikte anlamalarının hedeflendiği vurguladı.

Etik ve Hukuk Yan Yana

Panelin ilk konuşmacısı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çağatay Üstün, insan haklarının tarihsel gelişimini ve etik ilkelerle ilişkisini anlattı. İnsan haklarını “tüm insanların doğuştan sahip olduğu hak ve özgürlükler” olarak tanımlayan Prof. Dr. Üstün, etik ve hukukun birbirinden ayrılamayacağını vurguladı. Konuşmasında Kiros Silindiri’nden Magna Carta’ya, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden modern çevre ve göçmen haklarına kadar geniş bir tarihsel çerçeve sunan Prof. Dr. Üstün, etik değerlerin çöküş yaşadığı dönemlerde hukukun devreye girerek düzenleyici bir rol üstlendiğini ifade etti. Yaşam hakkının insan onuruyla birlikte ele alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Üstün, “Bugün dijital çağda özel hayatın gizliliği gibi bazı haklar içeriğini yitiriyor. İnsan haklarının korunması, etik ilkelerin canlı tutulmasıyla mümkündür” dedi.

Kullanılan Dilin Önemine Vurgu

İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Atakan Nemli, HIV ile yaşayan bireylerin sağlık hizmetlerinde karşılaştıkları sorunları örnek vakalar üzerinden aktardı. Damgalanmanın ve gizlilik ihlallerinin sağlık hizmetlerinden kaçınmaya neden olduğunu belirten Doç. Dr. Nemli, “Mahremiyet sağlık hizmetlerinin temelidir. Hastanın rızası olmadan bilginin paylaşılması ciddi bir hak ihlalidir” dedi. HIV konusunda yanlış terminolojinin, önyargıların ve dışlayıcı dilin yaygın kullanıldığını belirten Doç. Dr. Nemli. “Dil çok güçlüdür. ‘AIDS’li’, ‘taşıyıcı’, ‘virüslü’ gibi ifadeler yerine ‘HIV pozitif birey’ veya ‘HIV ile yaşayan kişi’ demek gerekir” ifadesini kullandı. Doç. Dr. Nemli, ulusal ve uluslararası örnekler üzerinden damgalamanın etkilerini anlatırken, sağlık çalışanlarının standart önlemler dışında ayrımcı davranışlarda bulunmaması gerektiğini söyledi. Öğrencilerden gelen sorular üzerine evlilik öncesi testler, gizlilik hakkı, bulaş riskinin doğru bilinmesi, etik ilkeler ve hastayla iletişim konularında açıklamalar yaptı.

Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Hakkı ile Yaşam Hakkı İlintisi

İKÇÜ Hukuk Fakültesi İnsan Hakları Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Bahar Konuk Sommer ise, sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının insan haklarıyla ilişkisini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) konuya yaklaşımını örnek davalar ışığında aktardı. AİHM’in sağlık hakkını yaşam hakkı ile doğrudan bağlantılı değerlendirdiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Sommer, hükümetlerin sağlık hizmetlerinde organizasyonel eksikliklerden sorumlu tutulduğunu belirtti. Münferit tıbbi hataların ise insan hakkı ihlali olarak tanımlanmadığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Sommer, “AİHM, sorunun hekim hatasından mı yoksa sağlık sisteminin çökmesinden mi kaynaklandığına bakar. Sistem işler durumda değilse sorumluluk devlete aittir” dedi.

Panel, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.