İKÇÜ’de Enerji ve Verimlilik Konuşuldu

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Enerji Topluluğu tarafından “Enerji ve Verimliliğe Genel Bir Bakış” konulu panel düzenlendi

Haber- Elif Sude Sarıkaya

İKÇÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda düzenlenen ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Çengel konuşmacı olarak yer aldı. Enerji ve verimlilik hakkında detaylı bilgilerin paylaşıldığı panele akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Ümidin En Önemli Parçasısınız

Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Bütün bir hayatın ve canlılığın kendisine bağlı olmasından dolayı hepimizi yakından ilgilendiren bir konu olan enerji, bu sahada bilim yapan insanları çok daha yakından ilgilendiriyor elbette. Enerjinin olmadığı durumlarda canlılıktan söz etmek de pek mümkün olmuyor haliyle. Ancak enerjinin sonsuz ve sınırsız olmadığını da bilmemiz gerekiyor. Dolayısıyla sonlu olan enerjinin, insanın sonsuz istekleri doğrultusunda verimli kullanılması oldukça önem taşıyor” dedi. Ülkemizde, enerji verimliliğine ilişkin var olan yasalara ve Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı gibi stratejilere de değinen Prof. Dr. Akbaş, bu yönde gelecek için ümit veren ciddi aşamalar kaydedildiğini dile getirdi ve öğrencilere seslenerek “Tabii ki bu ümidin en önemli parçası ise sizlersiniz” dedi.

Kullanılmayan Her Kaynak İsraftır

Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Çengel, panelde enerji kavramının temelinden başlayarak yenilenebilir kaynaklar, nükleer enerji ve enerji verimliliği konularına uzanan kapsamlı bir değerlendirme sundu. Enerjinin tüm canlılar için vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çengel, rüzgâr, hidroelektrik, kömür ve biyoenerji gibi enerji kaynaklarının temelinde büyük ölçüde güneş enerjisinin yattığını açıkladı. Prof. Dr. Çengel, örneğin rüzgâr enerjisinin sıcaklık farklarından kaynaklanan hava hareketleriyle, hidroelektrik enerjisinin ise suyun buharlaşarak yağışa dönmesi süreciyle dolaylı olarak güneşten beslendiğini belirtti. Kömürün milyonlarca yıl önce yaşamış dev bitkilerin depoladığı güneş enerjisinin bugüne ulaşmış hali olduğunu ve biyoenerjinin de fotosentez yoluyla güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürdüğünü ifade etti.

Bilim ile teknoloji arasındaki farkı “doğayı anlamak” ve “doğada olmayanı üretmek” olarak tanımlayan Prof. Dr. Çengel, doğadaki enerji dönüşümlerinin birer örnek olduğunu, yapay fotosentez gibi teknolojilerin ise bu prensipleri ekonomik ve uygulanabilir hale getirme çabasını ifade ettiğini söyledi. Prof. Dr. Çengel, jeotermal enerjinin ise güneşten bağımsız bir kaynak olarak istisna teşkil ettiğini, doğru yönetildiğinde düşük çevresel etkilerle sürdürülebilir enerji sağladığını belirtti ve modern jeotermal santrallerde atık gazların yeraltına geri basılması gibi uygulamaları örnek gösterdi.

Konuşmasında yenilenebilir enerjide “kullanılmayan her kaynağın israf olduğu” mesajını öne çıkaran Prof. Dr. Çengel, rüzgâr veya güneş enerjisi üretildiği halde kullanılmadığında bu enerjinin ısıya dönüşerek küresel ısınmaya katkıda bulunduğunu belirtti. Nükleer enerjiye de değinen Prof. Dr. Çengel, düşük karbon salınımı avantajına rağmen nükleer enerjide,  radyoaktif atık yönetimi, kaza riski, yüksek maliyet ve uzun inşaat süresi gibi sınırlamaların sürdüğünü vurguladı. Geleceğin potansiyel gücü olarak görülen füzyon enerjisinin ise hidrojen gibi ucuz ve sürekli bir yakıt kaynağı sağlayacağını, ticari ölçekli santrallerin 2040’a kadar devreye girmesiyle enerji maliyetlerinde köklü bir değişim yaratabileceğini ifade etti.

Enerji verimliliğini “en temiz, en ucuz ve en erişilebilir enerji kaynağı” olarak tanımlayan Prof. Dr. Çengel, örneklerle verimliliğin stratejik önemini ortaya koydu. Eskiden akkor lambalarla yapılan aydınlatmanın %10 verimle çalıştığını, günümüzde LED teknolojisiyle aynı ışığın %80 daha az enerjiyle elde edildiğini belirtti. Sanayide motor seçiminden cam ve ısıtıcı uygulamalarına kadar farklı alanlarda enerji tasarrufu sağlayacak teknik önlemleri örnekledi. Prof. Dr. Çengel, enerji verimliliğinin yalnızca maliyetleri düşürmekle kalmadığını, dışa bağımlılığı azalttığını, sağlık ve çevreye olumlu katkı sağladığını ve ülkelerin sürdürülebilir enerji politikalarında temel öncelik olması gerektiğini vurguladı.

Panel, katılımcılara enerji kaynaklarının bütüncül yapısını kavrama, yenilenebilir ve geleneksel enerji kaynaklarının avantaj ve sınırlılıklarını değerlendirme ve enerji verimliliğinin stratejik önemini anlama fırsatı sundu. Katılımcılar, enerji politikalarının sadece üretim ve tüketim değil, aynı zamanda kaynak yönetimi ve verimlilik ekseninde planlanması gerektiği konusunda bilgilendirildi.

Etkinlik, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.