KDK Denetçisi Yıldız, Proje Toplantısına Katıldı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Doç. Dr. Gizem Kolbaşı Muyan’ın yürütücülüğünü üstlendiği, “Avrupa Birliği’nin Eşitlik Perspektifini Yaygınlaştırma ve Vurgulama” (Disseminating and Emphasizing Equality Perspective of the European Union)  EU DEEP Jean Monnet Modül Projesi toplantısı yapıldı

Bilim İletişimi Ofisi koordinasyonunda İKÇÜ ERASMUS Koordinatörlüğü, Uluslaraarası İlişkiler Topluluğu ve Ombudsmanlık Topluluğunca düzenlenen resmi törene Kamu Denetçiliği Kurumundan (KDK) Denetçi Özcan Yıldız, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap ÜNAL, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Batır, Güzelbahçe İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Yıldız, Erasmus Koordinatörü Doç. Dr. İrem Özgören Kınlı, EU DEEP yürütücüsü Doç. Dr. Gizem Kolbaşı Muyan, proje ekip üyeleri ile fakültelerden gelen öğretim üyeleri katıldı.

Sorunumla İlgilenen Bir Kurum Var

Açılışta konuşan Kamu Denetçisi Özcan Yıldız, kurumun işleyişi ve faaliyetleri ile Ombudsmanlık hakkında bilgiler aktardı. Kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılmasında, insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden KDK’nın üstendiği sorumlulukları başarıyla yerine getirdiğini belirten Denetçi Özcan Yıldız, hak arama kültürünün yaygınlaştırılmasını sağladıklarını ifade etti.  Yıldız, “Hem bir denetim organı hem de kamu yönetiminin halka gülen yüzü mahiyetinde olan ombudsman aslında kamu vicdanının sesi durumundadır. Ombudsman, kişilerle idare arasında bir anlamda iletişim köprüsü görevini yerine getirmektedir. Bu felsefi yaklaşımla Kurumumuz, Türkiye Büyük Millet Meclisinden aldığı manevi güçle ülkemizde evrensel hukuk ilkeleri ışığında, başta hukukun üstünlüğünün tesisinde kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması, insan onuru ve insanın bizatihi varlık olarak yüce değerinden hareketle daha iyi standartlarda hizmet alabilmesi, hakkını arayabilmesi ve iyi yönetim ilkelerinin kamu yönetimine rehberlik etmesi açısından çok önemli bir misyon üstlenmiştir. KDK olarak, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, aklı ve bilimi rehber kabul ederek, vatandaşlarımızın idareyle olan sorunlarının adalet ve hakkaniyetle çözülmesi için var gücümüzle çalışmaktayız. Birebir iletişim kurduğumuz için vatandaş ‘Sorunumla ilgilenen bir kurum var.’ diyor: " diye konuştu.

Bir Nevi Hakkaniyet Denetimi

Denetçilerin bağımsız ve tarafsızlık yönüne dikkat çeken Yıldız, Osmanlı İmparatorluğu adalet sistemindeki uygulamaların Ombudsmanlığın tarihe kaynaklık ettiğini, devlet ile vatandaş arasında çok önemli bir insan hakları kurumu olduklarını vurguladı. KDK Denetçisi Yıldız, “Kurumumuz 2012 yılındaki kuruluşundan bugüne kadar verdiği kararlarla bir yandan idarenin daha etkin şekilde çalışmasına, hizmet vermesine; diğer yandan, kişilerin hak arama bilincinin geliştirilmesine katkıda bulunarak hukuk devleti ilkesinin güçlenmesine çok önemli katkılar sağlamıştır. Ombudsmanlık vatandaşla devlet arasındaki meseleleri çok kısa bir şekilde 6 aylık bir süreç içerisinde sulh yoluyla çözen çok önemli bir müessesedir. Mevzuat açısından kişiye uygulanan bütün işlemler hukuka uygun olsa bile hakkaniyet açısından bir eksiklik, bir noksanlık varsa Ombudsmanlık kurumu burada devreye girer ve o meseleyi kişinin lehine çözme noktasında ciddi anlamda bir misyon yüklenir. Herkesin vatandaş olsun, olmasın, başka bir ülkenin vatandaşı olsun veya vatansız olsun herkesin başvurusunu alan ve bunları Türkçe dilinde de değil, her dilden dilekçe kabul eden, 18 yaşının altındaki çocuklardan şikâyet başvurusu ve veli veya vasi rızası olmaksızın alabilen tek kurumudur. Denetçilere tavsiye ve telkinde bulunulamaz, talimat verilemez. Ombudsman nezaket sahibi kişidir, kimseye emir, talimat vermez, buyrukta bulunmaz. Ombudsmanın tavsiyesi en optimum faydayı herkes için adil bir sonucu doğurduğu için hakikatten ötürü tavsiye niteliğindedir.” ifadelerini kullandı.

Köklerimizden Kopmadan İlerlemeli

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, kadim medeniyetimizin vazgeçilmezi olan hakkaniyet kavramına değindiği konuşmasında Türk yönetim geleneğinde, bilgeliğin temelinin adalet olduğunu, adaletin ise devletin temeli olduğunu söyledi. Yönetimsel olarak zengin-yoksul, güçlü-zayıf dil, din, ırk, cinsiyet farkı gözetmeden adil davranılması gerektiğine yönelik sayısız örnek verilebileceğini belirten Prof. Dr. Bulduklu, “Kamu Denetçiliği Kurumunun geçmişimizden günümüze yansıyan önemli bir kavramı yaşattığını düşünüyorum. Bizim millet olarak geçmişimizden bugüne kadar getirdiğimiz en önemli değerler aslında adalet ve hakkaniyet. Eşitlik her zaman adalet demek değil ve çoğunlukla bu husus gözden kaçırılıyor. KDK kamu yöneticisini daha çerçevenin içerisinde tutan ve keyfiyetten uzaklaştıran bir bakış açısı geliştirmiş durumda ve bu, adaletin ya da hakkaniyetin yerleşmesi açısından çok değerli. Tabii hukuki olmak ayrı şey, eşitlik ayrı şey, hak ayrı bir şey. Adalet daha da ayrı bir şey. Avrupa Birliği'nin bu tarz projeleri desteklemesi, gelişmekte olan ülkelere bir tür mevcudu,  mevzuatı iyileştirmesi ya da müfredatına bunları dahil etmesi amaçlanıyor. Ama bizim gibi kadim geçmişe sahip toplumlar için biraz dikkatli olmak gerektiğini düşünüyorum. Zira biz bu tür etkinliklerde hızlıca köklerimizden kopuyoruz. Bu noktada Avrupa Birliği'nin üniversite bakışı açısından ziyade kültürel kodlarla ilişkilendirmek, eş değerliği kıymetli görmek, hak ve adaleti yine en önemli değerli olarak görmek yönünde bir müfredat iyileştirilmesi bizde de zorunluluk olarak öne çıkıyor. Yine az önce değindiğimiz Ombudsmanlık bu topraklardan uzak bir şey değildi. İsveçliler bizden aldıkları köfteyi İsveç köftesi olarak bize satıyor. Bizim dayanışma ve uzlaştırma müessesemizi de ombudsmanlık adı altında yeniden pazarlıyorlar. Dolayısıyla bu noktada köklerden kopmadan tümüyle her aktarılan değil de özümüze dönerek belki iyileştirilmesi gereken alanları kabul ederek gelişmenin daha faydalı olacağına inanıyorum. Elbette bunu propagandacı mantıkla yapmamalıyız. Bir tarafı güçlendirirken diğer tarafı düşman gösterip orayı güçsüzleştirmek yönünde işleyen bir süreç hâline gelmeye başlaması da rahatsız edici bir durum. Bir dezavantajlı grubu pozitif ayrımcılıkla adalet çerçevesinde daha da güçlendirip diğerlerini zayıflatmak da yanlış. Burada diğerlerinin hakkına girmek boyutunda işleyen bir sürece doğru ilerlemek teşvik edildiğinde sosyal sorunlar yaşanıyor. Ben bilim insanlarının üzerine ciddi görevler düştüğünü ve eğitim camiasının da bu noktaya duyarsız kalmaması gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Elbette toplumda bir adaletsizlik varsa bunun önüne geçmek için toplumu yönlendiren insan olarak bizler sorumluluğu almak zorundayız” şeklinde konuştu.

Çıktılarıyla Adil Dünya Katkısı

Proje hakkında bilgi veren İKÇÜ İİBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gizem Kolbaşı Muyan, İnsan haklarının uluslararası düzeyde korunmasına yönelik ilk adımın 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin BM Genel Kurulu'nda kabul edilmesi ile atıldığını, proje açılış etkinliğinin de 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Demokrasi Haftasında yapılmasının önemli bir mana kazandığını belirtti. Doç. Dr. Gizem Kolbaşı Muyan, “Her türlü önyargının, ayrımcılığın ve şiddetin son bulduğu; herkesin eşit haklar temelinde haklarından yararlandığı, adil bir dünya diliyoruz. Hatta bunun salt bir dilekten ibaret olmaması için AB tarafından desteklenen Jean Monnet Modül Projesi EU DEEP ortaya çıktı. İşte bu yüzden 1 Eylül’de başlayan projemizin açılış etkinliğini İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası’nda düzenlemek istedik. Projemize ve bize desteğini açılışımızda yer almayı kabul ederek gösteren TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu kısa adıyla Ombudsmanlık Kurumuna ve Kamu Denetçisi Sayın Özcan Yıldız’a teşekkür ederiz. AB’ye uyum sürecinde eşitlik ve insan hakları ile ilgili önemli iki kurum olan Kamu Denetçiliği ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) proje süresince de paydaş olarak gördüğümüz kurumlardır. Projede yılda 4 kez eğitici eğitimleri, lise ve üniversite öğrencileri ile eğitimler, farazi davalar, ikinci döneme seçmeli havuz dersi, projelerde ab’nin eşitlik perspektifi üzerine eğitimler, seminerler ve özel davetler, araştırma ve yayınlar, eğitim içerikli el kitabı gibi alanlarda çalışmalar yürütülecektir. Disiplinlerarası atölyelerin gerçekleştirileceği projede, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Batır, AB Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tülay Yıldırım Mat, İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümünden Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedef Eylemer, Prof. Dr. Nesrin Demir, Prof. Dr. Didem Buhari, Prof. Dr. Uğur Burç Yıldız, Doç. Dr. Nihal Kırkpınar Özsoy, İzmir Demokrasi Üniversitesinden Prof. Dr. İlke Evin Gencel ile Arş.Gör.Dr. Melis Eroğlu da görev alacak” dedi.

Projeye ilişkin sunumların yapılmasının ardından etkinlik fotoğraf çekimiyle sona erdi. Denetçi Yıldız daha sonra Rektör Prof. Dr. Saffet Köse'yi makamında ziyaret etti.