İKÇÜ’de Kurum Kültürü ve Kişilerarası İletişim Eğitimi
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Personel Daire Başkanlığı tarafından, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun konuşmacı olduğu “Kurum Kültürü” ve “Kişilerarası İletişim” konulu hizmet içi eğitim programı düzenlendi
İKÇÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü’nün organizasyonu ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu tarafından gerçekleştirilen hizmet içi eğitim programı, idari yöneticilere yönelik düzenlenen “Kurum Kültürü” eğitiminin ardından, akademik ve idari birimlerde görev yapan personelin katıldığı “Kişilerarası İletişim” eğitimi ile devam etti. Programda, kurum kültürünün önemi üzerinde durularak, etkili iletişim modelleri, sözsüz iletişim becerileri, sözsüz iletişim ve motivasyon, ilk izlenim, empati kurmak gibi başlıklar ele alındı.
Bir Kurumun Başarısı Doğru İletişime Bağlıdır
Sözsüz iletişimin öneminden bahseden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, idaresi altında bulunan insanlarla iyi iletişim kurmak isteyen bir yöneticinin sözsüz iletişimi de sözlü iletişim kadar etkili bir şekilde kullanması gerektiğini vurgulayarak, bir kurumun başarısının çalışanlar ve yöneticiler arasındaki doğru iletişime ve bunun sonucunda ortaya çıkan sinerjiye bağlı olduğunu belirtti. “İş yaşamında yöneticinin olumlu iletişimi, çalıştığı ekibin işine uyumunu, işini benimsemesini ve başarıya odaklanmasını sağlamaktadır” diyen Prof. Dr. Bulduklu, yüz yüze gerçekleşen kişilerarası iletişimde en büyük payın beden dili, yüz ifadeleri, jestler ve duruş, göz teması, ses tonlaması, giyim tarzı, dokunma ve mesafe gibi sözsüz iletişim unsurlarına ait olduğunun altını çizdi.
Etkili İletişimin İlk Adımı Anlamak
Eğitime interaktif bir şekilde devam eden Prof. Dr. Bulduklu, iletişimde bireylerin kendini doğru ifade etmesinin, “ben” dili ve “sen” dili kavramlarıyla ilgili olduğunu aktardı. Bu kavramların açılımını yapan Prof. Dr. Bulduklu: “Etkili iletişimin ilk adımı anlamak, ikincisi anlatmaktır. Anlaşmak için kişi önce kendini, sonra karşısındaki kişiyi anlamalı; sonra da duygu ve düşüncelerini ona doğru bir şekilde aktarabilmelidir. Bu yüzden “ben” dilini kullanmak iletişimin olumlu devam etmesini sağlar, “sen” dili ise iletişimi olumsuz yönde etkileyerek, söylem tarzı itibariyle kişinin diğerini suçlamasına neden olan ifadeler içerir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Bulduklu, “ben” dilinin kişiye karşısındaki ile savaş vermeden, başkalarını küçük görmeden kendini koruyabilme ve iletişimi başlatan dinleme ve anlama mekanizmalarını çalıştırma olanağı verdiğini, “sen” odaklı yaklaşımın ise iletişimi engellediğini dile getirdi.
Başarı, Etkili İletişimden Geçer
Sosyal hayattaki ve iş hayatındaki başarının etkili iletişimden geçtiğini kaydeden Prof. Dr. Bulduklu: “İletişim sadece bilgi aktarımı değildir; aynı zamanda çabaları teşvik eden, tutumları değiştiren ve insanı düşünmeye iten bir yönü de vardır. Gönderici konumundaki kişinin “kafasındaki resim” ile alıcının algıladığı resim örtüşmeyebilir. Bu resmi ortak bir noktada, olumlu uyaranlarla bütünleştirmek için iletişimi doğru ve etkili bir şekilde kullanmalıyız. İletişim ile ekip çalışması, iş doyumu ile kurumsal bağlılık arasında doğrudan bir bağ vardır. Kurumsal amaçlarda başarı, koordinasyon, takım çalışması ve etkili örgütsel iletişimin gerçekleştirilmesine dayanır” şeklinde konuştu.