İKÇÜ’nün Smyrna Agorası Kazısında Gymnasium Tespit Edildi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ)’nün yürütücüsü olduğu Smryna Agorası kazı çalışmalarında gymnasium tespit edildi
Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) adına yürütülen kazı çalışmalarında, Konak ilçesinde Kadifekale’den Kemeraltı’na kadar uzanan bölgede Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinin yanı sıra Beylikler ve Osmanlı Devleti dönemine kadar uzanan tarihsel dönemlere ait arkeolojik kalıntılar gün yüzüne çıkıyor. İKÇÜ Türk İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smryna Antik Kenti ve Agora Tiyatrosu Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, son iki yıldaki çalışmalarda Smryna Agorası’nda gymnasium’a ait olduğu düşünülen kalıntılar tespit ettiklerini ve bu kalıntıları ortaya çıkarmak için çalışmaların devam ettiğini aktardı. Doç. Dr. Ersoy, Kadifekale eteklerinde 20 bin kapasiteli Smryna Tiyatrosu’nu ortaya çıkarmak için 6 yıldır çalışmalar yürüttüklerini, bulunan eserlerin ve kalıntıların ilgili dönemin sosyal ve ticari hayatına ilişkin bilgiler verdiğini söyledi. İzmir’in kadim bir kent olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Ersoy, şehrin 8 bin 500 yıllık dönemde üç defa yer değiştirdiğini, son 2 bin 500 yıllık süreçte bugün Konak’ta yer alan arkeolojik buluntularla üçüncü yer değiştirmenin temsil edildiğini, bunun üzerinde ise Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin olduğunu belirtti.
Yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan eserlerle ilgili bilgi veren Doç. Dr. Akın Ersoy, kent arkeolojisinin katmanlı olması nedeniyle yalnızca pagan dönemi, Helenistik ve Roma dönemleri değil, Osmanlı dönemine ait eserlerle de karşılaştıklarını anlattı. Osmanlı’nın İzmir’deki mutfak kültürüne ve yaşam biçimine ilişkin önemli bulgulara rastlandığını söyleyen Doç. Dr. Ersoy, bunların arasında Levantenlerden kalan çok sayıda Avrupa seramiği bulunduğunu belirtti. Doç. Dr. Ersoy: “Şimdiye kadar 20 bin kapasiteli Smryna Tiyatrosu’nu ortaya çıkarmak için yaptığımız çalışmalarda 5 bin kapasitelik bölümü ortaya çıkardık. Tiyatronun kent içerisinde olmasının bazı dezavantajları var. Geç Bizans döneminde ve Osmanlı döneminde taş ocağı olarak kullanılmış ve önemli bir miktarda oturma düzeneğinin söküldüğünü görüyoruz. Smryna Agorası kazılarında, agoranın çeperinde hangi kamu yapılarının olduğu ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Osmanlı dönemine ait güçlü kalıntılar var. Özellikle 19. Yüzyıl çok önemli. En üst katmanda bu kalıntılar ele geçiyor. Bu kalıntıların altında Roma döneminden kalma bir hamam yapısı keşfettik. Son iki yıldır da gymnasium olduğunu değerlendirdiğimiz kalıntılar tespit ettik. Gymnasium’u ortaya çıkarmak için çalışmalarımız devam ediyor. Osmanlı dönemine ait bir han yapısının kazılarına da devam ediyoruz” şeklinde konuştu.