AkademiEğitimEn GüncelİKÇUSosyal

İKÇÜ’de Afet Farkındalık Eğitimi

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Deprem Özelinde Afet Farkındalık Eğitimi” başlıklı eğitim programı düzenlendi

İKÇÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda, Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Alper Çankaya tarafından verilen “Deprem Özelinde Afet Farkındalık Eğitimi”ne öğrenciler katıldı. 

Afetin, toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, hayatın normal akışını ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olay olduğunu açıklayan İKÇÜ Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Alper Çankaya, afetin bir olayın kendisi değil, doğurduğu sonuç olduğunu vurguladı. Dr. Öğr. Üyesi Çankaya, afetlerden korunabilmek için, insanların çevresindeki riskleri tespit edip, olası bir afet durumuna karşı hazırlıklarını yapması gerektiğini belirterek afet sırasında ve sonrasında yapılması gerekenlere de değindi. “Afet öncesinde bize en yakın toplanma alanlarını tespit etmeliyiz. Deprem olduktan sonra o alanlarda güvenli bir şekilde toplanabiliriz. Deprem olmadan önce bu alanları, e-Devlet aracılığıyla öğrenmemiz gerekir” diyen Dr. Öğr. Üyesi Çankaya, deprem sırasında ise ‘çök-kapan-tutun’ yönteminin büyük önem taşıdığının altını çizdi.

Herkesin güvenli kabul ettiği alanlarda hayat üçgeni oluşturabileceğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Çankaya, “Çamaşır ya da bulaşık makinelerinin önünde hayat üçgeni oluşturabiliriz. Bu eşyaların önünde çöküp, başımızı koruyarak depremin bitmesini beklemeliyiz. Hemen ardından binamızı hızlı bir şekilde tahliye etmeliyiz. Deprem sırasında asansör ve merdivenlerin kullanılmaması gerekir. Binayı terk ettikten sonra toplanma alanlarına geçerek, yetkililerden gelecek direktifleri beklemeliyiz. Kesinlikle panik yapmamalıyız. Depreme nerede yakalanacağımız belli değil. Kamusal alanlarda, sinema, tiyatro gibi toplu alanlarda da depreme maruz kalabiliriz. Bu sırada karşılaşabileceğimiz en büyük tehlike panik ve ezilme riskidir. Oturduğumuz sandalye veya koltuğun hemen yanında “çök-kapan-tutun” hareketini uygulayabiliriz” şeklinde konuştu.