İKÇÜ’de “Tıp Eğitiminde ChatGPT” Konulu Etkinlik Düzenlendi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi tarafından “Tıp Eğitiminde ChatGPT: Fırsatlar, Tehditler ve İKÇÜ Tıp Fakültesine Özel İpuçları” başlıklı çevrimiçi etkinlik düzenlendi
İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Funda İfakat Tengiz moderatörlüğünde, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Elemanı Öğr. Gör. Dr. Ozan Karaca’nın konuşmacı olduğu çevrimiçi etkinliğe, başta Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Agah Tekindal olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. OpenAI tarafından geliştirilen ve yapay zekaya dayanan bir sohbet robotu olan ChatGPT’nin tıpta ve tıp eğitiminde kullanım olanaklarından, sunmuş olduğu fırsatlar ve tehditlerden bahseden Öğr. Gör. Dr. Karaca, tıp ve eğitim alanlarında yapay zekanın büyük taşları yerinden oynatmasının beklendiğini, ChatGPT’nin Kasım ayında ücretsiz olarak deneme sürümünün yayınlanmasıyla ise bu beklentinin arttığını söyledi. İKÇÜ Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen etkinliğin amacının tıp ve sağlık alanında çalışan akademisyenlerin hem tıbbi bağlamda hem de eğitim anlamında ChatGPT’nin ne olduğunu anlamalarına yardımcı olarak, bununla ilgili global yorumları paylaşmak ve benzer teknolojilerin tanıtılması olduğunu ifade etti.
ChatGPT Doğal Dil İşleme Alanındaki Bir Uygulama
Yapay zeka sistemlerinin görüntü işleme, ses işleme, doğal dil işleme gibi birçok farklı çalışma alanı bulunduğundan söz eden Öğr. Gör. Dr. Karaca, ChatGPT’nin, bilgisayarların insan dilini gramer olarak kavraması ve yeni kelimeler, yeni cümleler, anlamlı ifadeler üretmesini sağlayan bir yöntem olan doğal dil işleme alanından gelme olduğunu, bu sistemlerin bir metin veya sesle verileri sorgulama olanağına sahip, aynı zamanda dil girdisiyle çalışan ve dil çıktısı üreten bir yapıya sahip olduklarını anlattı. ChatGPT’nin, kendisini dost canlısı bir yapay zeka geliştirme misyonuyla ortaya çıkmış ve bunu teşvik etmeye odaklanan bir kuruluş olarak tanımlayan Open AI tarafından geliştirildiğini belirten Öğr. Gör. Dr. Karaca, ‘dost canlısı’ kavramıyla yapay zekayla ilgili en büyük tartışma ve endişe kaynağına vurgu yapıldığını ifade etti. Öğr. Gör. Dr. Karaca: “İleride yapay süper zekaya ulaşıldıktan sonra kendi kendine öğrenen, kişisel geliştiren ve bunları mekanik vücutlarda taşıyarak fiziksel olarak da hareket sağlayan robotların dünyayı ele geçirme korkusu ve endişesi var. Bunun önüne geçmek için daha yetiştirme aşamasında buna ilişkin komutlarla eğitiliyorlar. Çok fazla bilimkurgu gibi geliyor kulağa ama ChatGPT’ye de öğretilenlerden bir tanesi ‘bir robot herhangi bir insana zarar vermemelidir’ komutudur” diye konuştu.
Çok Ciddi Sosyolojik Problemler Yaratması da Gündemde
İnsan gibi sohbet edebilme, dinamik yanıtlar verebilme ve veritabanında 300 milyondan fazla kelime bulundurma özelliklerine sahip ChatGPT’ye dair tartışmalardan da bahseden Öğr. Gör. Dr. Karaca: “Bill Gates ChatGPT ilk çıktığında, bunun teknolojideki en önemli yenilik olduğundan bahsetti ve dünyayı değiştireceğine vurgu yaptı. Bunun tam olarak bütün sektörlere tesir edebilmesi ve bir çağ değişimini tarif edebilmek için önümüzde birkaç yıl daha var dedi. Elon Musk ise OpenAI şirketine, iki hafta kadar önce 1000 kişinin imzaladığı açık bir mektup yazdı. Çeşitli ortak protokoller geliştirene kadar ya da bağımsız uzmanlar tarafından denetlenene kadar bu tarz yapay zeka uygulaması çalışmalarını durdurun dediler. Önümüzdeki aylarda daha büyük bir kapasiteye ve daha büyük becerilere sahip olan ChatGPT 5 geliyor. Bu çalışmaları durdurmalarını istemelerinin sebebi ise sektörlerin, insan kaynaklarının, mesleklerin bu dönüşüme hazır olmayışı. Bu tür kaygılar var ve bir miktar haklılar da. Özellikle reklamcılık ve içerik üretimi ya da teknik destek gibi bazı sektörlerde çok hızlı dönüşümler yaşanıyor. ABD’de bu sektörlerde yapay zekanın etkisiyle işten çıkarmaların başladığı söyleniyor. Bu uygulamaların çok ciddi sosyolojik problemler yaratması da gündemde” ifadelerini kullandı.
ChatGPT, Tıbbi Lisanslama Sınavında Ciddi Bir Başarı Gösterdi
Yapılan bilimsel bir çalışmaya göre ChatGPT’nin 2022 versiyonunun bilişsel düzeyinin 9 yaşındaki bir çocukla eşdeğerde olduğunun bilgisini veren Öğr. Gör. Dr. Karaca, programın 2 sene sonra belki yetişkin düzeyinde belki de onu aşan bir seviyeye geleceğini söyledi. ChatGPT’nin ABD’deki tıbbi lisanslama sınavı olan USML’de gösterdiği başarıdan söz eden Öğr. Gör. Dr. Karaca, uygulamanın bir eğitici düzeyinde olmasa da öğrencilerin akranları seviyesinde bir tıbbi bilgiye sahip olduğunu belirtti. ChatGPT’nin tıp eğitiminde yarattığı ve yaratabileceği fırsatlara da değinen Öğr. Gör. Dr. Karaca, ChatGPT’nin tıp eğitiminde akran düzeyinde sürekli geri bildirim olanağı, özet çıkarma web kaynağı önerici v.b. etkin öğrenme destekleri, soru-cevap ve kişisel sınavlar hazırlatma, örnek simüle hasta ve vaka senaryoları yaratma, iletişim becerilerine yönelik hasta-hekim diyalogları oluşturma gibi fırsatlar yaratabileceğinden söz etti. Buna karşın uygulamanın tıp eğitiminde bir takım tehditler de oluşturduğunu dile getiren Öğr. Gör. Dr. Karaca, uygulamanın, eğitildiği veri setinin doğruluğu ispatlanmamış içeriklerden oluşması, öğrenenlerin eğiticiler veya formel öğrenme kaynakları yerine ChatGPT’yi öğrenme kaynağı olarak görmesi, ChatGPT ile geliştirilen ve hakemleri atlatan araştırma kitap v.b öğrenme kaynaklarının yaygınlaşması, klinik stajlarda karşılaşılan vakaları ChatGPT ile çözümlemeye çalışmak, intörnlerin veya uzmanlık asistanlarının klinik karar verme süreçlerinde ChatGPT’yi kullanması, öğrenme gereksinimine olan inancın azalması, uzun vadeli mesleksel endişeler kaynaklı motivasyon kaybı, dil farklılıklarından kaynaklı hatalı çıktılar gibi handikaplar oluşturabileceğine vurgu yaptı.