Rektör Prof. Dr. Köse’den “Balkan İzlenimleri”
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Ege ve Balkan Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (EBAMER) “EBAMER Balkan Konuşmaları” etkinliklerinin dördüncüsüne, “Balkan İzlenimleri” başlıklı konferans ile katıldı.
EBAMER Müdürü Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe’nin açış konuşmasıyla başlayan konferansı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Dekanlar, Genel Sekreter Nurettin Memur, öğretim üyeleri ile çok sayıda akademisyen takip etti.
EBAMER Balkan Çalışmalarının Üssü Olacak
Merkez olarak dördüncüsünün yapıldığı EBAMER Balkan Konuşmalarında Rektör Prof. Dr. Köse’yi ağırlamaktan duydukları memnuniyeti paylaşan Prof. Dr. Turan Gökçe, gönül coğrafyamızda olan Balkanların her açıdan önemle takip edilmesi gerektiğini aktardı. EBAMER’i Türkiye’de ve Balkan ülkeleri başta olmak üzere uluslararası alanda balkan çalışmalarının önemli üslerinden biri haline getirmeyi hedeflediklerini kaydeden Prof. Dr. Gökçe, “Tüm fakültelerimizle etkileşim halindeyiz. Rektör Hocamızın konuya gösterdiği hassasiyet, bizlere verdikleri destekler ile birlikte balkan coğrafyası üzerine yaptığımız çalışmaların sonuçlarını almaya başladık. Önümüzdeki haftalarda İstanbul’da yapılacak Balkan Araştırmaları Yuvarlak Masa Toplantılarına katılacak dünya çapında çağrılan 30 üniversiteden biri olduk” dedi.
Doğru Politikalara Destek Olunmalı
Balkan Coğrafyasının sıradan bir coğrafya olmadığını, tarihi akış içinde nakış nakış işlenen medeniyetimizin bir parçası olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gökçe, tarihi arka planlarıyla hassasiyetle çalışılması, doğru politikalar üretilmesi için akademik anlamda destek olunması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Gökçe, “Medeniyet coğrafyamızda hangi ülkeye giderseniz gidin yapılan tahribata rağmen izlerimizi görürsünüz. Dördüncü yüzyıla Hun’lara kadar uzanan bu topraklardaki Türk varlığının günümüze kadar kesintisiz devam ettiğini görüyoruz. 1350’de Osmanlı fetihleri ile 500 yıl hakim olduğumuz Balkanlar, medeniyet coğrafyamızın, gönül coğrafyamızın önemli bir parçası. Adalar, Balkanlar ve bugün Yunanistan ile ilgili problemlerimiz gibi konularda tarihi arka planlarıyla çalışılması, günümüzde doğru anlaşılması, doğru politikalar üretilmesi ciddi çalışmalara bağlıdır. Bu anlamda üniversitelere büyük görevler düşüyor. Bizler bilgi üreterek politika belirleyicilere sunmalı, onlar da en doğru politikayı uygulamaya koymalılar. O yüzden akademik kurumların ve bu gibi merkezlerin oldukça önemli bir rol üstlendiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Osmanlı Ruhu Balkan Coğrafyasında Yaşatılıyor
Prof. Dr. Gökçe’nin ardından geçtiğimiz haftalarda Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna ile başlayan Mostar, Gorajde, Çayince, Kosova Cumhuriyeti, başkent Piriştina, Sırbistan, Yeni Pazar, Sancak Bölgesi, Tutin, Karadağ, Rozaje, Akova, Taşlıca, Plevle ile devam eden ziyaretlerindeki izlenimlerini aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, Osmanlı ruhunun Balkan coğrafyasında yaşamaya ve yaşatılmaya devam ettiğini aktardı. Prof. Dr. Köse, Bosna’nın yetiştirdiği Bilge Adam, devlet adamı, Aliya İzzet Begoviç’in ve Türkiye’de İlahiyat disiplinlerinin kuruluşunda ve gelişmesinde, erbabının yetişmesinde büyük emek sahibi, hocaların hocası Bosna-Hersek’li âlim Prof. Dr. M. Tayyip Okiç’in Sarayova’daki mezarını ziyaretlerinde; bölge halkının manevi olarak Türklere ve Osmanlıya duyduğu bağlılığa şahit olduğunu aktardı. Prof. Dr. Köse şöyle devam etti: “Osmanlı ruhu hala oralarda yaşıyor. Fatih Sultan Mehmet üzerine bir dünya kurulmuş. Eğitim kurumlarına, kütüphanelere, camilere, çocuklara Fatih Sultan Mehmet’in adını veriyorlar. Böyle bir sevgi var. Yeni Pazar’da Leylek Camini ziyaret ettik. Fatih Sultan Mehmet ikindi namazını bu camide kıldıktan sonra Bosna’ya hareket etmiş. Balkanlara gelip de bu camiyi ziyaret etmeyen Balkanlara geldim demesin diyorlar. O’nun gittiği yerlerin özel bir anlamı var”
Semboller Üzerinden Bir Saldırı Var
Tüm izleriyle ‘Ben Osmanlıyım’ diye bağıran Avrupa’nın ortasındaki bu Müslüman toprakların yok edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, oralara gidildiğinde bunun örneklerine şahit olunduğunu aktardı. Semboller üzerinden bir saldırı yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Köse,” Osmanlı eserlerinin şehre verdiği tarihten akan bir ruhu var. Şimdilerde “Siz Avrupalısınız” diyerek Endülüs mimarisini yaymaya çalışıyorlar. Camilerin mimarisine çan kulesi yapılıyor. Mostar’ın en hâkim noktasına haç dikmişler. Merhum lider Aliya İzzetbegoviç’in, haç diken işgalci komutana cevabı: ”İstediğiniz kadar dağlara haç dikin. Gökyüzüne her baktığınızda hilali göreceksiniz.” olmuş. Aynı şeyler Üsküp’te de var. Dağa dikilen dev haçı görürsünüz. Semboller üzerinden bir saldırı var” dedi.
Osmanlı medeniyetinin hâkim olmadığı tüm coğrafyalarda, tarihten kalan ruhun yok edilmeye çalışıldığını söyleyen Prof. Dr. Köse, misyonerlik ve FETÖ üzerinden stratejiler üretildiğini sözlerine ekledi.