DOLAR

42,8113$% 0.19

EURO

50,1796% -0.04

GRAM ALTIN

5.977,55%0,38

ONS

4.349,11%0,34

BİST100

11.341,90%0,06

a

İzmir’deki Öğrenci Kalite Toplulukları İKÇÜ’de Buluştu

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Kalite Topluluğu tarafından Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı desteğiyle UNİDES Projesi kapsamında yürütülen, “Akreditasyon Yolculuğunda İzmir Üniversiteleri: Öğrenci Kalite Toplulukları Deneyim Paylaşımı ve İyi Uygulama Örnekleri” programına ev sahipliği yaptı.

İzmir de ilk kez düzenlenen programın açılış oturumunda, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Doç. Dr. Songül Vargün, YÖKAK Öğrenci Komisyonu Başkan Yardımcısı Kadir Özkan, Karabük Üniversitesi Bilimsel Yarışmalar Koordinatörlüğü SOSYALFEST Birim Sorumlusu Doç. Dr. Hakan Vargün, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı Gençlik Çalışmaları Şube Müdürlüğünden  Pınar Aslan, Dokuz Eylül Üniversitesi Ege Üniversitesi İzmir Demokrasi Üniversitesi İzmir Tınaztepe Üniversitesi İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Yaşar Üniversitesi Kalite Topluluklarından gelen öğrenci temsilcileri  ile etkinliğe ev sahipliği yapan İKÇÜ SKS Kalite Topluluğu Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Özlem Bakan Demirel, Topluluk Başkanı Yağmur Akdemir ve topluluk üyeleri hazır bulundu.

Akreditasyon Yolculuğunda Kurumların Lokomotifi Kalite Topluluklarıdır

Açılışta konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, öğrenci topluluklarının yönetsel organizasyon yapısı dahilindeki tüm süreçlerle ilgili görüşlerini dinamik şekilde ortaya koymasından memnuniyet duyduklarını vurguladığı konuşmasında, özellikle kalite süreçlerinin gençlerden gelen geribildirimlerle şekillendiğini aktardı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Akreditasyon süreçleri ya da kalite çalışmaları salt belgenin alınması ya da belli dönemlerde başarılı bir denetim sürecini atlatmaktan fazlasıdır. Kalite, kurumun vizyonu, misyonu, paydaşlarla ilişkisi ve faaliyetine ilişkin tüm süreçlerde sürekli çaba göstermeyi gerektirir. Kurumların tüm bileşenlerinin kalite anlayışını içselleştirmesi ise yine başarının en önemli bileşenidir. Akreditasyon, üniversitelerin eğitim-öğretim, araştırma- geliştirme ve topluma hizmet faaliyetlerinin nitelikli, sürdürebilir, gelişime açık ve sürekli en iyiyi arama çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çabaların başarıya ulaşmasında ve akreditasyon belgelerinin kurum kültürü halinde gelmesinde yönetsel kararlılık en önemli husustur. Ancak sürecin tüm paydaşlarının süreçlerde aktif rol alması ve etkin katılması esastır. Bu noktada kuşkusuz üniversitelerin asli unsuru öğrencilerdir ve onların dışında kalite çalışmaları, akreditasyon süreçleri ya da nitelikli eğitim düşünülmesi gerçekçilikten uzaktır.  İşte bu noktada öğrencilerin de yönlendirilmesi, bireysel gücün sinerjiye dönüşmesi önemli hale geliyor. Öğrenci kalite toplulukları, akreditasyon yolculuğunda kurumların lokomotifi olarak işlev sunan oluşumlardır. Bu haliyle de süreçlerin iyileştirilmesinden değerlendirilmesine her adımda aktif olarak rol üstlenmelerine gerek vardır. YÖKAK Öğrenci Komisyonu da bu noktada takdire şayan önemli bir misyon üstlenmiştir. İKÇÜ Kalite Topluluğumuzun İzmir’de bir ilki bakanlığımızın destekleriyle üniversitemize taşımasından gurur duyuyoruz. Bizlere misafir olan tüm öğrencilerimize de kalite güvencesi süreçlerindeki farkındalığını artırmak ve katılımı güçlendirmek amacıyla yürüttüğü tüm faaliyetler sebebiyle tebriklerimi sunuyorum” dedi.

Öğrencilerimizin Aktif Olması Elimizi Güçlendiriyor

Kaliteyi sadece belgeden ibaret olarak görmeyen, yönetim kültürü olarak içselleştiren anlayışa sahip bir İKÇÜ olarak öğrenciler, akademisyenler ve yönetim arasında güçlü bir kalite ekosistemini yaygınlaştırmak adına çalıştıklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Köse, Türkiye’de kalite güvencesi sisteminin öğrenciler tarafından giderek daha fazla benimsendiği ve bu farkındalığın yıllar içinde genel bir artış eğiliminde olmasının memnuniyet verici olduğunu aktardı. Kalite güvencesi süreçlerine öğrenci katılımının önem kazandığı ve her geçen yıl arttığı öğrencilerin kalite güvencesi süreçlerine entegrasyonunu dikkate takip etmekteyiz. En büyük paydaşımız öğrencilerimizin aktif olması da elimizi güçlendiriyor. Bakanlığımızın ve YÖKAK’ın kalite güvencesi ekosisteminde insan kaynağının gelişimine yaptığı katkının somut çıktısını bugün İKÇÜ’de sunmak da ayrı bir heyecan.  Kalite kültürünün hem mevcut durumda hem de gelecekte bir felsefe haline dönüştürülmesinde bu toplulukların katkısı öncelenmelidir.  Biz de üniversite olarak bu açıdan şanslıyız ve tüm akreditasyon süreçlerinde aktif görev alan kalite topluluğuna sahibiz. Onlar kendi üniversitemiz yanında bugün şehrimizin diğer üniversiteleri ile akreditasyon süreçlerini tartışacaklar.  Diğer üniversitelerden gelen öğrenci kardeşlerimiz deneyimlerini aktarmak yoluyla etkileşime imkân sağlayacaklar. Ben bu önemli organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, birlikte çalışma anlayışınızın diğer topluluklara ve birimlere örnek olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Kalite Sadece Üniversite Biosunda Yer Alan Bir Kavram Değil

Açılış panelinde konuşan YÖKAK Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Doç. Dr. Songül Vargün, kurumsal organizayon yapısını ve yürütülen faaliyetleri özetlediği konuşmasında, kalite süreçlerine çok sesli katılımın önemine dikkat çekti. Kurumsal Değerlendirme raporlarının (KİDR) karar alma, yönetişim ve iyileştirme süreçlerine katılımın, kalite süreçlerine sağladığı katkılara değinen Koordinatör Doç. Dr. Vargün, “Tüm kurumların kendi fotoğraflarını çekmeleri açısından ve rehberlik olması açısından son derece önemli olan bu raporlarla aslında hem üniversite hem kamuoyu aslında üniversitenin hangi aşamada olduğunu, hangi noktalarda ilerleme kaydettiğini görmekte ve şeffaflık ilkesi de uygulanmaktadır. Öğrencilerimiz de bu işin aslında temeli, ana paydasıdır. Dolayısıyla ben de öğrenci komisyonu koordinatörü olarak öğrencilerin bu süreçlerdeki gönüllü katılımlarını son derece destekliyorum ve gerçekten çok yoğun bir süreç içerisinde çalışıyoruz. Kalite sadece üniversite biosunda yer alan ya da kurumlar bazında değerlendirilecek bir şey değil, aynı zamanda tabii ki hayatın her alanında var. Aslında biz doğduktan itibaren kaliteyle, kalite süreçleriyle aslında iç içe olmaya başlıyoruz. Yükseköğretim kurumları açısından ele alacak olursak tüm paydaşların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde etkin, verimli ve sürdürülebilir biçimde faaliyet göstermesini sağlayan sürekli iyileştirme olarak değerlendiriyoruz. Kalite güvencesi süreci aynı zamanda kurumların öğrencilere, topluma ve paydaşlara karşı hesap verebilir olmasını da sağlıyor” diye konuştu.

Kar Topu Etkisiyle Bu Süreçleri Yaygınlaştırıyoruz

Öğrencileri bu sürecin merkezine yerleştirdiklerini belirten YÖKAK Öğrenci Komisyonu Koordinatörü Doç. Dr. Vargün, öğrencilerin sürecin en temel paydası olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Vargün, “Bu gönül bağı kurularak içselleştirilmesi gereken bir şey ve de çok kıymetli. Kar topu etkisiyle aslında biz bu süreçlerin biraz daha yaygınlaşmasını ve içselleştirilmesini de arzu ediyoruz. Aynı zamanda  Bologna süreci kapsamında da bir zorunluluktur. Dolayısıyla öğrenci katılımı artık her yükseköğretim kurumunun kendi süreçlerini yürütebileceği ve öğrencileri dahil edebileceği bir mekanizmayı da gerektiriyor. Tabii bununla birlikte aslında YOKAK’ta öğrenci katılımı stratejik hedefleri arasında öncelikli hale getiriyor. Öğrencilerin aktif yer alması eğitim-öğretimin iyileştirilmesine çok ciddi katkı sağlıyor. Öğrenciler aslında bir kurumunda bence reklam yüzü. Bir öğrenci kalite sürecindeyse üniversitenin sunmuş olduğu hizmetlerin gerçek ihtiyaçlara uygunluğunu da garanti altına almış oluyor. Bir kere öğrenciler liderlik, temsil ve iletişim becerilerini geliştiriyorlar. Yine kendi kurumuna aidiyet geliştirebiliyorlar. Yine ulusal ve uluslararası deneyimleri kazanıyorlar, mesleğiyle kalite kültürüne yönelik bir ilişki kurabiliyor. Yani aslında birçok açıdan hem kuruma hem de öğrenciye çok yönlü bir katkıdan bahsedebiliriz” dedi.

Amacımız Ülkemizdeki Yükseköğretimde Öğrenci Katılımını Güçlendirmek

“İç Kalite Güvencesi Sisteminde Öğrenci Topluluklarının Rolü ve Katkıları” başlığıyla sunum yapan YÖKAK Öğrenci Komisyonu Başkan Yardımcısı Kadir Özkan da kalite topluluklarında yer almanın artılarına değindi. Özkan, “Kimse benim cebime burada para koymuyor aslında. Ama şöyle diyorum. Gerçekten bence paradan daha önemli bir şey koyuyor. Deneyim koyuyor. Çünkü gerçekten burada edindiğimiz deneyimler, özellikle bu alanda çalışmak isteyenleriniz varsa, akademisyen olmak isteyeniniz varsa çok önemli ve kıymetli deneyimler sağlıyor. Aslında eğitim bizler için var. Yani sonuçta eğitimi biz alıyoruz. Bundan kaynaklı olarak en büyük söz haklarından biri de bizim. Kalite zaten kültürdür ama sonuçta sizde bu kültüre nasıl kendi içselleştirdiğiniz tamamen size bağlıdır. Öğrenci katılımcısı olarak ilk başta ilgili mevzuatlar doğrultusunda programların tasarımında ve güncellemesinde yer alabilirsiniz, geri bildirim anketlerinde yer alabilirsiniz.  Amacımız ülkemizdeki yükseköğretimde öğrenci katılımını güçlendirmek. Rize’nin de dahil olacak olması ile 81 ilimizdeki kalite topluluğumuzla beraber ortak çalışmalara her zaman açığız” ifadelerini kullandı.

Açılış oturumunun ardından konuk üniversitelerden gelen Kalite Topluluğu temsilcilerince ‘Deneyim Paylaşımı ve İyi Uygulama Örnekleri’ başlığıyla yapılan sunumlara geçildi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Prof. Dr. Tekindal, TBMM Üniversiteler Engelli Öğrenci Koordinatörlükleri İstişare Toplantısına Katıldı

HIZLI YORUM YAP