22. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu İçin Geri Sayım Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ)’nin de paydaşlarından biri olduğu “22. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu” 21-23 Ekim tarihlerinde Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız ile birlikte İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin de düzenleme kurulunda yer aldığı, bu yıl “Kudüs’ün Geleceği: Akademik Çalışmalar” teması ile düzenlenen sempozyum kapsamında iki gün boyunca 16 oturumda Kudüs’e ilişkin vaka çalışmalarının değerlendirileceği belirtildi. Yurt içi ve yurt dışından çeşitli üniversitelerin katkılarıyla düzenlenen 22. Uluslararası Beytülmakdis Sempozyumunda uluslararası hukuk, uluslararası siyaset, edebiyat, arkeoloji, İslami ilimler, eğitim, din, felsefe gibi alanlarda Kudüs’e dair yapılan çalışmaların tartışılacağı, sempozyum sonrasında ise bir gün süresince Kudüs Çalışmalarına ilişkin çalıştay düzenleneceği bilgisi verildi.
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, Sempozyum Bildiri Çağrısı’nda, dini, kültürel ve tarihsel olarak farklı dinler ve milletler tarafından kutsiyet atfedilen Beytülmakdis’in, gerçek ötesi argümanlar, paradigma ve kavramlar kullanılarak politik çatışmaların ve kültürel sömürge hayallerinin hedefi haline getirildiğini vurguladı. Kudüs’te yaşanan fiziksel işgalin, yaratılan bilgi kirliliği sonucunda zihinsel işgalle birlikte yürütüldüğünün üzerinde duran Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, “22. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu”nun amacını ve gerekliliğini şu şekilde ifade etti: “Beytülmakdis’in tarihini, kültürel ve dinsel kodlarını, kutsiyetini, coğrafi ve stratejik konumunu emperyal amaçlardan bağımsız inceleyecek ciddi bilimsel çalışmalar hem dünya barışı hem de ilmin onurunu korumak adına bir zaruret haline gelmiştir. Beytülmakdis’te işgalin derinleştirilmesiyle eş-zamanlı yaşanan teorik ve kavramsal hareketlilik, epistemik köleliğe teslim olmamış ve sorgulama yetisini kaybetmemiş bilim insanlarına sorumluluk yüklemektedir.”