İKÇÜ’de İslam Memiş’ten “Modern Dünyada Türkiye Ekonomisi” Söyleşisi
Muhabir: Caner Kocabıyık
Fotoğraf: Aybars Sürmeli
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İşletme Topluluğu, Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş’in konuşmacı olduğu “Modern Dünyada Türkiye Ekonomisi” adlı söyleşi düzenledi
İKÇÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda, İşletme Topluluğu tarafından düzenlenen ve Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş’in konuşmacı olduğu söyleşiye akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Konuşmasına İstanbul Taksim’deki terör saldırısını kınayarak ve menfur saldırıdan duyduğu üzüntüyü dile getirerek başlayan İslam Memiş, Türkiye ekonomisine dair açıklamalarda bulundu. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kendi rezerv dijital parasını çıkarması gerektiğini ifade eden İslam Memiş, böyle bir girişimde bulunulursa teşkilat üyesi ülkelerin dövize bağımlılığının kalmayacağını belirtti. Covid-19 sonrası yeni dünya düzeni hakkında öngörülerini açıklayan İslam Memiş, tehlikelere karşı dinleyicileri uyardı. Çalışma saatlerinin düzenlenmesi, yapay döllenme, gıda krizi ve kâğıt para ve fiziksel kartların olmadığı yeni ödeme araçları ile girilecek olan sürecin tehlikelerinden bahseden Memiş: “Müşteri temsilcisi size dijital bir şifre verecek ve siz o şifreyi girip alışverişi bitireceksiniz. Bunu ilk önce ‘chip krizi’ adı altında tanıtmaya başladılar. İnsanları sanallaştırmak için kart kullanımını tamamen ortadan kaldıracaklar.” dedi.
“2022, Soygun Yılı”
2022’yi soygun yılı olarak adlandıran İslam Memiş, gerekçelerini ise şu sözlerle anlattı: “2022 yılının adını ‘soygun yılı’ olarak koydum. Çünkü 2022 yılındaki ekonomik sürece baktığımız zaman dolar karşısındaki bütün yatırım araçlarının dip yaptığını, doların ise bütün yatırım araçları içerisinde zirve yaptığını ve merkez bankalarının organize olup aynı anda karar verdiği bir süreci gördük. Amerikan Merkez Bankası, diğer merkez bankalarıyla koordineli bir şekilde hareket etti. Bu tezimi şöyle doğrulayabilirim. Amerikan Merkez Bankası, Covid-19 sürecinde art arda faiz arttırdı, enflasyonun patlamasına fırsat verdi ve ABD’de enflasyon %9,2 seviyesine kadar ulaştı. Ondan sonra faiz indirimlerine başlayan Amerikan Merkez Bankası, %7,7 civarında faiz indirimi açıkladı. Doların uluslararası piyasadaki değeri, Covid-19 sürecinde 88 seviyesinden 113 seviyene kadar yükseldi. Doların karşısında Euro 0,95 seviyesiyle 20 yılın dip seviyesine ve dünyanın en güçlü para birimi Sterlin ise 1,09 seviyesiyle 37 yılın dip seviyesine geriledi. Türk Lirası da bu dönemde ciddi bir anlamda değer kaybetti.”
“Altın, puslu havayı sever ama..”
Altın’ın ciddi bir anlamda baskılandığını ifade eden İslam Memiş: “Altın’ın uluslararası piyasadaki değeri, manipülasyondan dolayı 2059 dolar seviyesinden 1615 dolar seviyesine kadar geriledi. Altın, enflasyonu, puslu havayı ve savaşı sever. 2022 yılında altının sevdiği bütün ortamlardan geçmemize rağmen tam zirveyi yaşaması beklenirken düşüş gerçekleşti. Altın satanlar, kapı arkasından altın topladılar. Dünyadaki merkez bankaları tam 400 ton altın alımı yaptı. Bu gerçekten çok ciddi bir rakam. Merkez bankalarının, 2023 yılının ilk çeyreğinde kendi dijital paralarını altına bağlamaları ve dijital paralarını hazırlamaları gerektiği için bu altını almak zorundalar, çünkü altın ortak bir rezerv paradır. Altın, herhangi bir merkez bankasına bağlı olmayan, arkasında herhangi bir güç olmayan rezerv gerçek bir paradır. Bilim insanları diyor ki ‘2050 yılına kadar yeraltında altın ve gümüş madeni kalmayacak.’ Yeraltında kalmayınca yer üzerindeki madenler sınırlı varlıklar olduğu için daha değerli hale gelecektir. Altın ve gümüş gibi değerli madenleri sadece bir yatırım aracı olarak görmememiz gerekiyor. Dünyada altın ve gümüş sadece yatırım aracı olarak görülmüyor.” ifadelerini kullandı.