Hemşirelik Bölümünden “Mezuniyet ve Ötesi” Konulu Söyleşi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü, Kariyer Söyleşileri kapsamında, mezun durumdaki öğrencilerine yönelik “Mezuniyet ve Ötesi” konulu bir söyleşi düzenledi
Moderatörlüğünü İKÇÜ SBF Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Deniz Şanlı’nın yaptığı, İKÇÜ Hemşirelik Bölümü mezunları Hemşirelik Bölümü Arş. Gör. Gamze Ağartıoğlu Kundakçı ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uzm. Hemş. Çağrı Gültepe ve İzmir Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uzm. Hemş. Merve Günbaş’ın konuşmacı olduğu söyleşiye Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, Bölüm Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Nuray Egelioğlu Cetişli ve Doç. Dr. İlknur Yeşilçınar ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Kendileri İçin Yaptıklarınızın Farkına İlk Onlar Varıyor
Mezun durumdaki bölüm öğrencileriyle hemşirelik deneyimlerini paylaşan İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Arş. Gör. Gamze Ağartıoğlu Kundakçı, bir dönem yoğun bakım hemşireliği yapmasının kendisine çok güzel ve doyurucu bir mesleki deneyim yaşattığını söyledi. Hastanelerin yoğun bakım bölümlerinde çalışmanın, birçok uygulamanın tekrar edildiği diğer servislerden farklı olarak çeşitli hemşirelik pratiklerini görme ve mesaide veya nöbette her an yeni bir şey öğrenme olanağı sunduğunu belirten Arş. Gör. Kundakçı, mesleki anlamdaki doyumun, okulda öğrenilen bilgilerin üstüne sahadaki uygulamalardan edinilenlerin de konulması ile sağlanabileceğini vurguladı. Hastanelerde yaşanan birtakım sorunlar ve yanlış hemşirelik uygulamaları karşısında şikâyet etmek yerine çözüm odaklı davranmanın ve doğru işlem yapmanın her zaman daha olumlu karşılanacağını dile getiren Arş. Gör. Kundakçı, bu tutumun aynı zamanda hemşirenin değişim ajanı rolü ile açıklanabileceğini de ifade etti. Sağlık çalışanı ile hastalar ve hasta yakınları arasındaki doğru iletişimin önemine de değinen Arş. Gör. Kundakçı: “Hastalara verdiğiniz bakım, hasta ve hasta yakınlarıyla kurduğunuz iletişim, size değerli olduğunuzu daha yoğun hissettiriyor. Çünkü, kendileri için yaptıklarınızın farkına ilk onlar varıyor” dedi.
Mesleğin Doğruları Adına Değişimi Benim Başlatmam Gerekiyor
“Mesleğinizi ancak bilerek, bilinçli bir şekilde yapmakla fark yaratabilirsiniz. Bilgi güçtür. Ben, İKÇÜ’de iyi bir lisans ve yüksek lisans eğitimi aldığım ve elbette ki kendimi geliştirdiğim için bulunduğum serviste fark yaratabildiğimi düşünüyorum” diyen Uzman Hemşire Çağrı Gültepe, mezun durumdaki hemşire adaylarına mesleği sevmelerini ve mesleki bilgilerini lisansüstü eğitim alarak bir adım daha ileriye götürmelerini tavsiye etti. Akademik bilgiyi tecrübeyle birleştirmenin öneminden söz eden Gültepe, sahadaki işlerin bazen öğrencilerin idealize ettiği şekilde yürümeyebileceğini söyleyerek, buna rağmen mesleği doğru yapmanın kliniklerdeki yanlış işleyişi bile değiştirebileceğine işaret etti. Lisansüstü eğitiminin kendisine kattıkları hakkında da konuşan Gültepe: “Aslında yüksek lisans yaptığınızda, lisansta aldığınız eğitimi bir adım ileri taşıyorsunuz. Çalıştığınız birimde insanların size bakışı bile değişiyor, çünkü siz uzman hemşire olma yolunda ilerliyorsunuz. Uzman hemşire olduğumdan dolayı, çalıştığım birimde yeni gelen hemşire arkadaşların eğitiminden sorumlu oldum. Yoğun bakım hemşireliği sertifikam da olduğu için, bu programda eğitimci olarak görev yapmaya başladım. Hastanelerde mesleğe dair yanlış uygulamalar olabiliyor. Ben, bu mesleğe ciddi bir emek veren ve vermeye de devam eden bir uzman hemşireyim. Bu yüzden mesleğin doğruları adına değişimi benim başlatmam gerekiyor” ifadelerini kullandı. İKÇÜ’den mezun olmasının yaratmış olduğu farkı yaşadığı bir olay üzerinden anlatan Gültepe: “İlk işe başladığım günlerde, ben yoğun bakım ünitesinde karşılaştığımız bir vakada neler yapılması gerektiğini anlatınca, birçoğu iyi üniversitelerden mezun olan ve benim gibi işe yeni başlayan arkadaşlar şaşırıp, ‘sen bunları nereden biliyorsun’ dediler. Ben, mezun olduğum okulun farkını o an anladım ve onlara, üniversitede “Acil Yoğun Bakım Hemşireliği” dersi aldığımızı, bunları lisans sürecinde öğrendiğimizi söyledim” diye konuştu.
Olumsuzlukları Profesyonellikle Çözmeniz Gerekiyor
Hemşirelik mesleğinde ilerlemeye ve iyi bir hemşire olmaya dair deneyimlerini ve görüşlerini paylaşan Uzman Hemşire Merve Günbaş ise, “İlk atandığınızda veya göreve başladığınızda o an nerede bir boşluk varsa, orada görevlendirilirsiniz. Ben iki yıl acil serviste, beş yıl yoğun bakım ünitesinde çalıştım. Hemşireliğe ilk olarak acil serviste ve yoğun bakım ünitesinde başlanması gerektiğini düşünüyorum. El pratikliği, ani müdahalelerde soğukkanlılık gibi alışkanlıklar baştan elde edilirse, daha sakin kliniklere geçtiğinizde mesleğinizi çok güzel ve yetkin bir şekilde yerine getirebiliyorsunuz. Elbette birtakım olumsuzluklarla da karşılaşabilirsiniz ama bunları profesyonellikle çözmeniz gerekiyor, lisans eğitimini bu yüzden alıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Yüksek lisans yapmasının avantajlarından da bahseden Günbaş, uzman hemşire olduğunda kendine olan güveninin daha da arttığını, almış olduğu lisansüstü eğitim sayesinde çalıştığı hastanede AB projesi eğitimlerinde ilk aranan kişi haline geldiğini açıkladı. Günbaş, “Motivasyonunuzda inişler, çıkışlar olabilir ama bence eğitiminizde ilerlemeye devam edin. Yoğun bakım hemşireliği sertifika programında eğitmenlik görevi almam, lisansüstü eğitimim ve mesleki deneyimim sayesinde oldu. Diyabet hemşiresi olmam, AB projelerine eğitmen olarak katılmam da yine bu sayededir. Hastanede diyabetle ilgili bir sorunla karşılaşıldığında ‘biz bunu Merve’ye danışalım’ şeklinde bir yaklaşım sergiliyorlar” şeklinde konuştu. İKÇÜ mezunu olmasının yarattığı farka da değinen Günbaş, “Hastanede diyabetle ilgili bir eğitim broşürü hazırladım. Hastanede broşür hazırlamayı bilen kimse yoktu. Biz bunun eğitimini aldık. Bu bile fark yarattı hastanede” dedi.
‘Acil Yoğun Bakım Hemşireliği’ Dersini Almanız Sizin İçin Bir Ayrıcalık
Programın sonunda mezun durumdaki öğrencilere seslenen İKÇÜ SBF Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem ise, Türkiye’deki hemşirelik eğitimi veren birçok üniversitede bulunmayan Acil Yoğun Bakım Hemşireliği dersinin öneminden söz etti. Prof. Dr. Tokem: “Ben lisans ve yüksek lisans eğitimimi Ege Üniversitesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladım. Bu üniversitelerin ve Türkiye’nin birçok üniversitesinin müfredatında bu ders yok. Biz bu dersin gerekliliğine, çok farklı üniversitelerden mezun olan bölüm hocalarımızın deneyimlerinden yola çıkarak karar verdik. Çünkü mezun olan herkes acil ve yoğun bakımda çalışarak işe başladığı için ülkemizin gerçeği buydu. Dolayısıyla bu dersi almanız sizin için bir ayrıcalık” ifadelerini kullandı. Normal şartlar altında 2. Sınıfta İç Hastalıkları dersi kapsamında öğrencileri yoğun bakımlara gönderdiklerini aktaran Prof. Dr. Tokem, bu sene mezun olacak öğrencilerin pandemiye denk gelmesinden dolayı uygulama konusunda bir olumsuzluk yaşandığını belirtti. Prof. Dr. Tokem, “Sizin sorumluluğunuz mezun olduktan sonra, yaşam boyu öğrenmeye biraz daha fazla odaklanmak olacak. Çalıştığınız kurumlarda hizmet içi eğitim programlarından azami seviyede yararlanmaya çalışın” dedi.
Söyleşi, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasının ardından, Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem tarafından konuşmacılara teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle son buldu.
