İKÇÜ Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Pınar Karacan Yapay Zekaya İlişkin Açıklamalarda Bulundu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Karacan, yapay zekânın hukuk disiplini ile ilişkisi hakkındaki güncel tartışmalara ve ilk öğrencilerini alacak olan İKÇÜ Hukuk Fakültesi’nin eğitim anlayışına dair açıklamalarda bulundu
İKÇÜ Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Pınar Karacan, yapay zekâ tabanlı uygulamaların hukuk alanına ve eğitimine yönelik olası etkileri konusunda ve yapay zekânın hukuksal çerçevesine dair güncel tartışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunarak, 2023-2024 Eğitim Öğretim yılında lisans düzeyinde ilk öğrencilerine kapılarını açacak olan İKÇÜ Hukuk Fakültesi’nin yeni teknolojik gelişmelerle uyumlu eğitim müfredatı ile öğrencilerine klasik hukuk anlayışının dışında yeni fırsatlar sunacağını söyledi.
Yapay Zekânın Henüz Yasal Bir Çerçevesi Yok
OpenAI’ın ürettiği yapay zekâ uygulaması ChatGPT’nin yeni sürümü olan GPT-4’ün kullanıma sunulmasıyla bütün dünyada heyecan yaratan, ancak insan yaşamını doğrudan etkilemeye başlaması sebebiyle hukuki, etik, ekonomik, siyasi ve sosyolojik açılardan riskler de barındıran yapay zekâya dair güncel tartışmalara değinen Prof. Dr. Karacan, “yapay zekâ bugün hayatın birçok alanında insanları etkiliyor ve etkileri de her geçen gün artıyor ama henüz bir yasal çerçevesi yok” dedi.
İlerde Telafi Edilemez Sorunlara Yol Açma Riski Var
Özellikle tıp alanında olumlu etkileri görülen ve çok büyük avantajlar sağlayan yapay zekânın hukuksal bir çerçeve olmadan ilerlemesinin ve ileride telafi edilemez sorunlara yol açma olasılığının dünya genelinde tartışıldığını dile getiren Prof. Dr. Karacan, yasal düzenlemelerin yapay zekâ uygulamalarının insan yararı için olduğu unutulmadan; belli oranda insan gözetiminde ve belki denetiminde kullanılması yönünde, özellikle de insan hakları konusu atlanmadan oluşturulması gerektiğini söyledi.
AB Yapay Zekâya 4’lü Risk Sınıflandırması Getiriyor
Avrupa Konseyi’nin 2019 yılında yapay zekânın yargı sistemlerinde kullanılması ile ilgili temel insan haklarına saygı, ayrımcılık yapılmaması, kalite ve güvenlik, adil olma, şeffaflık gibi etik ilkeler belirlediğini aktaran Prof. Dr. Karacan, Avrupa Birliği’nde de yapay zekâ teknolojilerinin kullanımına ilişkin bir yasal düzenlemenin kabul edilmek üzere olduğunu, bu düzenleme ile yapay zekâya ilişkin uygulamaların insan güvenliği odağında kabul edilemez risk, yüksek risk, sınırlı risk ve minimum risk şeklinde dörtlü sınıflandırmaya tabi tutulacağını bildirdi.
Yasal Mevzuatlar Ortak Yaklaşımla Oluşturulmalı
Prof. Dr. Karacan, yapay zekâ teknolojilerinin insan hakları bağlamında; insanların karşılarındaki kişi robot mu değil mi bilme hakkı, yapay zekâ ya da robot yerine insan seçme hakkı, kategorize edilmeme hakkı, siyah kutu olarak kalma hakkı, ayrımcılık ve veri güvenliği gibi başlıklar etrafında tartışıldığını belirtti. Yasal mevzuatların, yapay zekâ uygulamalarının oluşturacağı güvenlik riskine karşı ve özellikle otonom araçların yol açacağı sorunlarda sorumluluğun kime ait olacağına dair sınırların çizilmesi yönünde ortak yaklaşımla ve multidisipliner bir yöntemle düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karacan, bununla birlikte özel uzmanlar ve özel mahkemeler gibi uzmanlık alanlarının ve alt birimlerin oluşturulmasının da önemine dikkat çekti.
Yapay Zekânın Tartışıldığı Her Ortamda Hukukçuların da Bulunması Gerekir
Yapay zekâyı multidisipliner bir yöntemle ve farklı boyutlarıyla değerlendirmenin önemine değinen Prof. Dr. Pınar Karacan: “Yapay zekâ tabanlı uygulamaları geliştiren ve uygulayan mühendislerle hukuk alanında çıkabilecek sorunları öngören hukukçuların; yapay zekâ teknolojilerinin toplumsal ve bireysel anlamda yaratabileceği etkileri ve değişiklikleri izleyen iktisatçıların, sosyologların ve psikologların konuyu masaya getirip birlikte tartışması gerekir” dedi. Ancak konunun birçok boyutuyla tartışıldığı her ortamda özellikle hukukçuların bulunması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Karacan, bahsi geçen hukukçuyu alandan anlayan, teminolojiye hâkim, analitik düşünebilen ve disiplinlerarası bir birikime sahip uzman hukukçu olarak tanımladı.
İKÇÜ Hukuk Fakültesi ‘Uzman’ Hukukçular Yetiştirecek
Yapay zekânın hukuk alanına ve hukuk eğitimine yönelik olası etkilerinden de bahseden Prof. Dr. Karacan “yeni teknolojilerden ve yapay zekadan yararlanmayan ya da bilmeyen hukukçular sistemin dışında kalabilir” dedi. Klasik anlamdaki hukuk eğitiminin yapay zekâ ile ortaya çıkabilecek sorunları açıklayamadığını vurgulayan Prof. Dr. Karacan, kodlama bilmeyen, buna göre yorum yapamayan hukukçuların değişmesi gerekeceğini belirtti. Prof. Dr. Karacan, 2023-2024 Eğitim Öğretim yılında lisans düzeyinde ilk öğrencilerine kapılarını açacak olan İKÇÜ Hukuk Fakültesi’nin yeni teknolojik gelişmelerle uyumlu eğitim müfredatı ile öğrencilerine klasik hukuk anlayışının dışında yeni fırsatlar sunacağını söyledi. Öğrencilerin yeni teknolojilerle uyumlu bir şekilde yetiştirilmesi noktasında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bünyesinde mühendislik alanında başarılı çalışmalar yapan Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile de işbirliği yapılabileceğini dile getiren Prof. Dr. Karacan, eğitim programlarının ise diğer fakültelerden alınacak derslerle multidisipliner bir şekilde planlandığını aktardı.