Rektör Köse, Türkiye İktisat Kongresi 2023’e Katıldı
Türk Tarih Kurumu Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ve İzmir Valiliği iş birliğiyle düzenlenen ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin de katıldığı Türkiye İktisat Kongresi 2023 başladı.
İzmir İktisat Kongresi’nin yüzüncü yılında, aslına uygun olarak yeniden yapılan kongre binasında başlayan ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin de hazır bulunduğu Türkiye İktisat Kongresi 2023 açılış törenine İzmir Vali Vekili Hulusi Doğan, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Muzaffer Şeker, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ile yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda bilim insanı, iktisatçılar, maliyeciler, bürokratlar ve protokol üyeleri katıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarım, sanayi, ticaret, turizm, finans ve kalkınma yolculuğunun masaya yatırıldığı, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin de katkı sağladığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunmasıyla başlayan kongrenin açılışında konuşan İzmir Vali Vekili Hulusi Doğan yüz yıl önce aynı alanda düzenlenen İzmir İktisat Kongresi’nin ve kongre binasının tarihi süreçteki rolünü anlattı. Geçmiş dönemlerde yıkılan binanın İzmir Valiliğinin girişimleriyle aslına uygun olarak yeniden yapıldığını ve yüz yılın ardından kongrenin yine aynı alanda yapılmasının önemli olduğunu ifade etti.
Geçmiş Tecrübeleri İçselleştirmemiz ve Geliştirmemiz Gerek
Kongrenin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Kurtuluş Savaşı’nın ardından Türkiye’nin büyük atılımlar sergilemesinde İzmir’de gerçekleştirilen ilk İktisat Kongresinin büyük payı olduğunu söyledi. Çam: “Dokuz Eylül’de kazanılan zaferle birlikte bu şehirde iktisadi mücadele de başlatıldı ve masa başında elde edilen başarılarla bu süreç tamamlandı. Dünya genelinde, tahıl koridorunun durdurulmasının ekonomik sıkıntı riskini gündeme getirdiği ve ekonomik anlamda bir belirsizliğin hüküm sürdüğü şu günlerde de geçmişin tecrübelerinden istifade etmemiz lazım. Bu coğrafyada yaşam kolay değil. Her alanda güçlü bir şekilde ve 100 yıl önce verilmek istenen mesajları almış ve güncellemiş olarak çalışmalara devam etmemiz gerekiyor. 100’üncü yılımızı kutlarken tecrübeleri ciddi şekilde içselleştirmemiz ve geliştirmemiz gerekiyor. Bizim her şeyi yeniden sorgulayarak temelden aldığımız birikimlerle mücadelemize devam etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Yüksek Düzeye Ulaşmak İçin Temel Unsur İktisadi Bağımsızlık
Kongrede “İslamiyet’in İlk Devirlerinde İktisadi Hayat” oturumunun başkanlığını üstlenen Rektör Prof. Dr. Köse, yaptığı sunumda iktisadî bağımsızlıkla güçlendirilmeyen siyasî bağımsızlıkların kalıcı olamayacağını kaydetti. Ülkeler arasındaki iktisadi rekabetin oldukça yoğun yaşandığı yeni dünya düzeninde Türkiye’nin bunun farkında olarak ve oldukça sağlam adımlar atarak ilerlediğini aktaran Rektör Prof. Dr. Köse: “Yeni Türkiye’miz layık olduğu yüksek düzeye ulaşabilmek için temel unsurun iktisadi bağımsızlık olduğunun farkındadır. Ekonomik bağımsızlık, 1923 İzmir İktisat Kongresi’nden bu yana, ülkemiz için temel bir unsurdur. Türkiye Yüzyılı vizyonu, son 20 yılda güçlü altyapı ve siyasi istikrar üzerine inşa edilmiştir. Türkiye ekonomisi artık 1990’lardaki kadar kırılgan değil. Ekonomi, şoklara daha dayanıklı ve yeterli hale geldi. Dışa bağımlılık azaldı ve ekonomik olarak bağımsız bir hale gelme yolunda hızla ilerliyor” dedi.
Milli Teknoloji Hamlesi Bağımsız Politikalar İzlememizi Sağlayacak
Özellikle özel sektörün ilerlemesinde üniversitelerin bir lokomotif görevi görecek şekilde konumlandırılmasının önemine işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, Türkiye’nin ticari dinamizmi ve gücünün, Doğu ile Batı arasındaki stratejik konumunun, bir enerji merkezi olarak artan rolünün, nüfusun girişimci ruhunun ve genç ve büyük nüfusunun Türk ekonomisinin güçlü yönleri olduğunu belirtti. Milletin, toplumsal seferberlik ruhu ile devletin gerçekleştirdiği atılımları sahiplenmeyi sürdürmesinin Milli Teknoloji Hamlesi’nin en büyük güvencesi olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse: “Bu yerli hamle, Türkiye’nin dış politika, ekonomi, sanayi, dijitalleşme ve sağlık alanları başta olmak üzere her alanda özgün ve bağımsız politikalar izlemesini sağlayacak bir girişimdir” dedi. Son 20 yıllık başarı hikâyesinin güçlü altyapı hamleleriyle ilerlediğine işaret eden Prof. Dr. Köse, savunma ihtiyaçları ve askeri teçhizat için yüksek dışa bağımlılık sorununu çözen bir Türkiye’nin artık dünyaca kabul edilen bir başarının aktörü olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse: “Özellikle ulaşım, lojistik, sağlık, eğitim, savunma sanayi, milli teknoloji girişimi, sanayi ve imalat alanlarındaki stratejik altyapı yatırımları Türkiye ekonomisini dönüştürmeye yardımcı oldu. Türkiye çok daha güçlü bir bölgesel ekonomik ve küresel siyasi ağırlık merkezi olacak şekilde ilerlemektedir. Türkiye’nin bütünlük ve bağımsızlığına göz dikmiş ülkeler için bu durum ciddi bir sorun oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Oturum Prof. Dr. Mustafa Demirci, Doç. Dr. Tahsin Koçyiğit, Arş. Gör. Abdullah Burgu’nun sunumlarıyla tamamlandı.
İktisadi Bağımsızlık Elzemdir
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Muzaffer Şeker, Türkiye İktisat Kongresi’nin, iktisadi bağımsızlık çabalarının bir yansıması olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında, uygulanmakta olan Milli Teknoloji Hamlesinin önemine işaret etti. Prof. Dr. Şeker: “Kendi üretimimiz ve yerli kaynaklarımızı kullanarak ekonomimizi güçlendirmek, sürdürülebilir bir büyüme ve refah düzeyi sağlamak için elzemdir. Bu amaçla uygulamaya konulan Milli Teknoloji Hamlesi, bağımsızlık hedefinin sağlam bir zemine oturması için teknolojik bir altyapı oluşturmaktadır. Ancak, bağımsızlık sadece içeride atacağımız adımlarla değil, aynı zamanda uluslararası iş birlikleriyle de güçlenir. İktisadi bağımsızlık her ülkenin ana hedeflerinden biri olmuştur. Tarihten günümüze uluslararası ortaklıklar ve imzalanan paktlar, ekonomik alanda Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Dünya ekonomisindeki değişimler ve küresel gelişmeler karşısında Türkiye, aktif bir dış politika izleyerek çeşitli ülkeler ve bölgesel oluşumlarla iş birliği yapmıştır. Kendi üretimimiz ve yerli kaynaklarımızı kullanarak ekonomimizi güçlendirmek, sürdürülebilir büyümeyi ve refah düzeyini sağlamak elzemdir. Tarihten günümüze uluslararası ortaklıklar ekonomik alanda Türkiye için büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
Yüz Yıl Önce Alınan Kararların Gerekliliğini Artık Daha İyi Anlıyoruz
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ise Atatürk’ün Cumhuriyet’in 15’inci yılında Nazilli basma fabrikasının kapısında çekildiği fotoğrafı göstererek: “Fabrika kapısının önünde ‘Her fabrika bir kale’ ve ‘Dünü unutma bugünü iyi anlarsın’ yazıyor. Dünü unuttuğumuz için bugün bazı şeyleri anlamakta zorlanıyoruz. Tarih aslında bir akıştır, hiçbir şey bitmemiştir. Bugün, yüz yıl önce İzmir İktisat Kongresi’nde alınan Misak-i İktisadi ilkelerinin bize ne kadar gerekli olduğunu anlıyoruz. Biz burada sadece kongre sonrası dönemi dikkate almadık. Daha önceki dönemlerde iktisadi hayattaki uygulamalarla ilgili de çok sayıda makale var. Biz ne emperyalistlerin dayattığını kabul ettik ne de onlarla bir olup emperyalist politika izledik. Kongrenin bize verdiği mesaj bu oldu” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Çetin, kongre için 186 tebliğin geldiğini, bunu 87’ye düşürdüklerini, kongrede İzmir’deki üniversitelerin katılımıyla 126 bildirinin sunulacağını sözlerine ekledi.
İki gün boyunca düzenlenecek olan 30 oturumda, İslamiyet’in ilk devirlerinden günümüze iktisat politikaları, teorileri, kurumları, uygulamaları ve iktisadi dönüşümler ele alınacak. Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İzmir Demokrasi Üniversitesi, Bakırçay Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesinin de katkı sağladığı etkinlik çerçevesinde; Türkiye Cumhuriyeti’nin tarım, sanayi, ticaret, turizm, finans ve kalkınma yolculuğu masaya yatırılacak. Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından düzenlenen “İzmir’in Dünü ve Bugünü” sergisine de ev sahipliği yapacak olan etkinlik tüm vatandaşların katılımına açık olacak.