Uncategorized

İKÇÜ’lü Bilim İnsanı Prof. Dr. Tokdemir: İntiharlar Önlenebilir

Please follow and like us:
Pin Share

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tokdemir, 5 yıllık dönemi baz alarak 1.5 yıl süren çalışma verilerini paylaştı. Pandemi döneminde izolasyon gölgesinde geçen zamanın ardından erkek intiharlarında artış tespit edildi.

İKÇÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve 30 yıllık adli tıp uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tokdemir, pandemi dönemini içeren intihar vakalarını araştırarak ortaya çıkan verileri paylaştı. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada yıl olarak 800 bin kişinin intihar ettiğini ifade eden Tokdemir, intiharın toplumsal bir problem olduğunu, İzmir’e ait 5 yıllık intihar verilerini incelediklerini ve 1141 vaka üzerinde bu çalışmayı gerçekleştirdiklerini belirtti. 2016-2021 yılları arasını kapsayan döneme 15 aylık pandemi sürecinin de dahil olduğunu belirten Tokdemir, “İntihar edenlerin yüzde 80.1’inin erkek, yüzde 19. 9’unun kadın olduğunu tespit ettik” şeklinde konuştu. 

İntiharlar Önlenebilir

Pandemi döneminde yaşanan sosyal izolasyonun erkeklerde intihar vakalarına sebep olduğunu ve verilerde ciddi bir artışın yaşandığını paylaşan Prof. Dr. Tokdemir,  dünyada ve İzmir’de bu tür intiharların önlenebileceğini belirtti. Pandemiyle sınırlı kalmayarak tüm bulguların araştırıldığını söyleyen uzman isim, İzmir’de pandemi haricinde aylık intihar oranının 14.3’ten 18.53’e yükseldiğini, kadınlarda ise bu zaman diliminde intihar vakalarının azaldığını ifade ederek, “Psikolojik sorunu bulanan veya yakını sorun yaşayanların, hemen profesyonel bir hekim ve psikolog yardımı almalarını tavsiye ediyorum” dedi.

Pandemi Döneminde Artış Gösterdi

İntihar oranlarının bu süreçteki seyri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Tokdemir, “İntihar oranları pandemi döneminde aylık ortalama 3.78’den 3.2’e düşmüş. Pandeminin ilk aylarında hem erkek hem de kadınlarda intihar oranı bir süre düşüyor. Biz buna sosyal kapanmayla birlikte balayı etkisi diyoruz.  Kapanmayla birlikte vatandaş başlangıçta ev ortamında kendisini daha rahat hissediyor, mutlu oluyor. Okullar ve işyerleri kapanıyor. Aile ile daha çok zaman geçiriyorlar ama bir süre sonra intihar oranları erkeklerde yükselmeye başlıyor. Dünyada yapılan çalışmada da pandemi dönemde intiharlarda artış gözlenmiştir” ifadelerini kullandı.

Erkekler Daha Fazla Etkilendi

Türkiye’de, erkeklerin kadınlara göre sosyal alanda daha fazla vakit geçirdiklerini, izolasyon sürecinde kafe, cami, halı saha gibi alanların kapalı olması ile erkeklerin kısıtlamalardan daha çok etkilendiklerini belirten Prof. Dr. Tokdemir, “Kadınlar evde daha çok zaman geçirdikleri için onlarda artışın olmadığını görüyoruz” dedi. 

Yaşlılarda da Artış Gözleniyor

İntihar vakalarının yaş aralıklarına göre durumunu açıklayan Prof. Dr. Tokdemir, “İntihar vakalarına en sık, özellikle üretken çağda 25-35 yaş arasında ve 35-45 yaş arasında rastlanıyor. Bu, ülke için iş gücünün yanı sıra ekonomik ve sosyal kayıplara da neden olabilir. Son yaptığımız araştırmada maalesef, yaşlılar arasında da vaka artışını gözlemledik. Bizim çalışmamızda intihar eden 1441 vakanın yüzde 14.6’sı 65 yaş üzeri. Daha öncesi bu rakam çok daha düşüktü. Yüzde 10’un altındaydı. Bu oranların yükselmesinin sebebi, yaşlıların artık daha çok yalnız yaşaması. Çekirdek aile yapısının bozulmasıyla, yalnız yaşayan, hasta olan ve bakım hizmeti alamayan yaşlılarda da intihar oranları artmaktadır. Bunun da Türk toplumunun aile yapısının bozulmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Bu kişilerin yalnız, biçare kalmaları ve yardım alamamalarından kaynaklandığını tahmin ediyorum. İlgili kurumlarımızın bu konu üzerinde hassasiyetle durması gerektiği kanısındayım” diye konuştu.

Haberler Özendirici Olmamalı

İntihar vakalarına ilişkin haberlerin çok dikkatli yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tokdemir, bu haberlerin intihar sebeplerinin araştırılarak, toplumda farkındalık amacı güderek ve yetkililerin dikkatini çekecek şekilde yapılmasının önemine değindi. İntihar haberlerinin özendirici olmaması gerektiğini söyleyen Prof Dr. Tokdemir, halkın medya okuryazarlığı konusunda aydınlatılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Please follow and like us:
Pin Share