İKÇÜ’de İnsan Haklarının Temelleri Konuşuldu

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) SKS The Institute of Electrical and Electronics Engineers (IEEE) Topluluğu’nun, İnsan Hakları Günü’nde düzenlediği söyleşide insan haklarının tarihsel gelişimi ve güncel toplumsal etkileri ele alındı

Haber- Ezgi Gülcü

İnsan hakları üzerine düşünmek, konuşmak ve farkındalık yaratmak amacıyla Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen söyleşide İKÇÜ Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gülden Çınarlı Özbilenler ve Arş. Gör. Şeyda Sarıbay konuşmacı olarak yer aldı.

Dr. Öğr. Üyesi Gülden Çınarlı Özbilenler, 10 Aralık 1948’de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin savaş sonrası dünyada nasıl ortaya çıktığını ve neden bugün hâlâ temel bir metin olduğunu anlattı. Beyannamenin hazırlanmasına giden süreçte Almanya ve İtalya’daki insan hakları ihlallerinin etkilerine değinen Dr. Öğr. Üyesi Özbilenler, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin maddelerini özetleyerek, metnin değeri hakkında açıklamalar yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Özbilenler, insan hakları ihlallerinde devletin sorumluluklarından bahsetti ve ihlaller karşısında ulusal ve uluslararası alandaki güvencelere değindi. Mühendisler için insan haklarının anlamını ortaya koyan Dr. Öğr. Üyesi Özbilenler, dünyada artık insanı merkeze alan hak anlayışının da aşılmasına yönelik gelişmeler yaşandığını belirtti ve özellikle hayvan hakları ekseninde bilgiler aktardı.

Arş. Gör. Şeyda Sarıbay ise, insan hakları mücadelesinin tarih boyunca normatif temeller üzerine inşa edildiğini belirtti ve bu durumun, kadınların insan haklarının gerçekleştirilmesi mücadelesinde de benzer şekilde karşılık bulduğunu dile getirdi. Arş. Gör. Sarıbay, “Normatif kazanımlar insan hakları sahasının güvenceli zemini olsa da, bu kazanımların devletlerin sosyal politikalarıyla somutlaştırılması gerekmektedir. Aksi halde normatif metinler, insan haklarını koruma amacı güden bir temenni olmaktan öteye gidemeyecektir. Devletlerin hakları koruma amacı ve sosyal devlet politikaları arasındaki ilişkiyi, küresel bir gerçeklik olan yoksulluk olgusu üzerinden okumak mümkündür. Yoksulluk, etkileri her geçen gün daha aşındırıcı hale gelen bir gerçeklik olmakla birlikte bu gerçekliğin en aşındırıcı yanlarından biri de kadın yoksulluğudur. Hak yoksunluklarını da büyük ölçüde beraberinde getiren kadın yoksulluğu ile mücadelede kuşkusuz hak temelli sosyal devlet politikalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Sonuç olarak tekrardan altınını çizmek gerekirse, insan haklarını gerçekleştirme çabasında normatif kazanımları ve sosyal politikaları birlikte değerlendirmek gerekecektir” dedi.

Etkinlik, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.