AkademiEn GüncelİKÇU

İKÇÜ, Prof. Dr. Caner Taslaman’ı Ağırladı

Fotoğraf- Umut Aybars Sürmeli

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) SKS Felsefe Topluluğu tarafından Prof. Dr. Caner Taslaman’ın konuk konuşmacı olduğu “Evrenden Allah’a” başlıklı bir konferans düzenlendi

İKÇÜ Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda düzenlenen ve Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İnsan Ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Taslaman’ın konuk olduğu konferansa Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut, dekanlar, enstitü müdürleri, merkez müdürleri, bölüm başkanları ile akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. 

Evrenden, Evrenin Yaratılmış Olduğu Fikrine Yükselme 

Konuşmasına ikinci defa İKÇÜ’nün konuğu olmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşarak başlayan Prof. Dr. Caner Taslaman felsefe, bilim ve din arasındaki ilişkilere değinerek, binlerce yıllık tarihin her döneminde insanın içine doğduğu evrenden, evrenin yaratılmış olduğu fikrine yükselme ile ilgili düşüncelerin görüldüğünü belirtti. Platon’dan Aristoteles’e, İslam düşüncesinde İbn Rüşd’den Kindi’ye, Hıristiyan düşüncesinde Aquinolu Thomas’a, modern dönemde Leibniz’den Newton’a kadar birçok düşünürde evrenin yaratılmış olduğu fikrine yükselme ile ilgili atıflar bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Taslaman, felsefe tarihinde konunun yeni olmadığını vurguladı. İnsanın Allah’ın varlığına ilişkin kabullerinin hayatı anlamlandırma, evrenin algılanışı, ahlak, ontolojik güvenlik gibi birçok farklı konuya bakışını değiştirdiğini belirten Prof. Dr. Taslaman, İslam dininde inancın rasyonel olarak temellendirilmesi ile ilgili çeşitli görüşleri aktardı.

Allah’ın Varlığı Taşıyıcı Sütunların da Taşıyıcısı

İslam dininde Allah’ın varlığına, peygamberlere ve Kur’an-ı Kerim’in Allah’tan geldiğine iman gibi bazı taşıyıcı sütunlar bulunduğunu belirten Prof. Dr. Taslaman, kişinin bu ana sütunları reddettiğinde İslam dairesinde sayılamayacağını kaydetti. İslam’ın taşıyıcı olmayan sütunlarına dair farklı görüşlere sahip olunsa dahi kişinin kendisini Müslüman olarak düşünebileceğini dile getiren Prof. Dr. Taslaman, kader meselesine ilişkin tartışmalarda olduğu gibi, İslam tarihindeki birçok kelami görüş farklılıklarında, belli bir görüşten bir başkasına geçilmesi durumunda bile kişinin dinden çıkmayacağını söyledi. Allah’ın varlığının bütün taşıyıcı sütunları mümkün kılan, taşıyıcı sütunların da taşıyıcısı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Taslaman, İslam inancının bu en temel sütununun rasyonel temellendirilmesi ile ilgili görüşlerini paylaştı. Prof. Dr. Taslaman, “Allah’ın varlığı sadece bir inanç konusudur, mantıki olarak temellendirilemez, şeklinde bir görüş var ama bizim kelam literatürüne ve birçok İslam filozofuna bakarsak, Allah’ın varlığının rasyonel bir temeli olduğu kanaatindeler, ben de aynı görüşteyim. Çünkü Allah’ın varlığının rasyonel bir zemini olmadığı düşünülürse ineğe, güneşe tapanlarla Allah’a inananlar arasında hiçbir fark olmadığını söylemek gibi İslam açısından kabul edilemez bir yere geliriz” dedi.

Kelam Literatüründe İsbat-ı Vacib Ön Plana Çıkıyor

Allah’ın varlığını temellendirmede ‘aşağıdan yukarı’ ve ‘yukarıdan aşağı’ şeklinde iki yöntem bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Taslaman, “Aşağıdan yukarı olan metotla, Kur’an’ın Allah’tan geldiğini, içeriğinin hepsinin doğru olduğunu savunarak; 7. Yüzyılda bir insan ya da insan topluluğu tarafından yazılamayacağını ispat ederek, Allah’ın ve ahiretin varlığının doğru olduğunu gösterebilirim. Yukarıdan aşağı metot ise, önce Allah’ın varlığını temellendirip, Allah varsa ahiret ve nübüvvet mümkün gibi yukarıdan aşağı gelerek bir temellendirmeye dayanıyor. Kelam literatürümüzde isbat-ı vacib’in, yani ikinci metodun ön plana çıktığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Taslaman, “Allah’ın Varlığının 12 Delili” adlı kitabında Allah’ın varlığını; evrenden ve dış dünyada görülen varlıklardan hareketle ve fıtrattan, irade, arzu, bilinç gibi insanın iç dünyasından yola çıkarak iki tip metotla temellendirdiğinden bahsetti.

Gazzali ve Kindi Evrenin Ezeli Olmadığını Gösterdiler

Evrenin bilinçli bir yaradılışın, ezeli bir gücün eseri ya da evrendeki her şeyin kendiliğinden, belli başlı yasaların veya tesadüflerin bileşimiyle oluştuğuna dair iki karşıt açıklamanın bulunduğuna değinen Prof. Dr. Taslaman, bilimin ortaya koyduğu verilerle veya felsefi akıl yürütmelerle bu açıklamaların hangisinin daha tutarlı olduğuna ulaşılabileceğini söyledi. Evrenin oluşumu ile ilgili argümanların her birinin insanı bir sonuca ulaştırabileceğini ama önemli olanın argümanların oluşturduğu toplam durum olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Taslaman, farklı argümanların her birinin birleşimiyle oluşan bu duruma düşünce tarihinde birleşmeli tümevarım dendiğini aktardı. Evrenin açıklamasını getiren kozmolojik delil, evrendeki hassas ayarlarla ilgili delil ve bilimin başarılarının nasılını açıklayan evrenin keşfedilebilirliği delili biçimindeki üç argümandan bahseden Prof. Dr. Taslaman, kozmolojik delilden başlayarak tanrının ezeli unsur olduğunu kabul eden teist ve evrenin, maddenin ezeli olduğunu kabul eden materyalist, ateist görüşlerle birlikte,  agnostik yaklaşımın görüşlerini de açıkladı. Prof. Dr. Taslaman, İslam felsefesinde, özellikle Gazzali ve Kindi’nin, oldukça soyut akıl yürütmelerle evrenin başlangıcının aslında zamanın başlangıcı olması gerektiği fikrine vararak, evrenin ezeli olmadığını gösterdiklerini; Einstein’in izafiyet teorisinin de zamanın evrene içkin olduğunu kanıtladığını anlattı. 

Konferans, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasının ardından, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş’ın, konuk konuşmacı Prof. Dr. Caner Taslaman’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.