İKÇÜ SKS Felsefe Topluluğu “İstikrarlı Hayal Hakikat Midir?” Sorusunu Tartıştı
Fotoğraf- Umut Aybars Sürmeli
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) SKS Felsefe Topluluğu tarafından “İstikrarlı Hayal Hakikat Midir?” sorusunu tartışmak üzere bir söyleşi gerçekleştirildi
İKÇÜ SKS Öğrenci Toplulukları Etkinlik Salonunda gerçekleşen ve Felsefe Topluluğu tarafından düzenlenen programda Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Felsefe Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Özgür Aktok konuşmacı olarak yer aldı. Programa, Felsefe Topluluğu Danışmanı ve Bilim Tarihi ve Felsefesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hilal Kahraman ile öğrenciler katıldı.
Gaye Su Akyol’un “İstikrarlı Hayal Hakikattir” şarkısı ve klibindeki önermeyi tartışmak üzere düzenlenen programda Doç. Dr. Özgür Aktok, önermeyi “İstikrarlı Hayal Hakikat Midir?” sorusuna çevirerek, tümceyi felsefe tarihinin üç büyük düşünürü Platon, Descartes ve Nietzsche’nin düşünceleri etrafında yorumladı. Şarkının klibinde toplumun farklı kesimlerini temsil eden insanların aynı minibüs içindeki görüntüsünün, toplumdaki barışın aynı toplumda yaşamayı içselleştirmekle mümkün olabileceği şeklinde yorumlanabileceğini belirten Doç. Dr. Aktok, önerme üzerinde durarak doğruluk, gerçeklik, hakikat, hayal ve istikrar kavramlarının açılımını yaptı.
Platon’un içinde yaşadığımız duyular dünyasını, sürekli değişimin gerçekleştiği istikrarsız bir dünya olarak gördüğünü anlatan Doç. Dr. Aktok, dolayısıyla Platon düşüncesinde bilginin kaynağını da değişmediği için idealar dünyasının oluşturduğunu belirtti. “Doç. Dr. Aktok, “İdealar dünyası hakikattir, içinde yaşadığımız dünya bir çeşit hayaldir ve istikrarsızdır demiş oluyor yani Platon. Bu sebeple ‘İstikrarlı hayal hakikattir’ önermesini asla kabul etmezdi o” dedi. Zihin-madde düalizmi açısından düşünüldüğünde, insanı zihnin sınırları içinde yaşayan bir varlık olarak gören Descartes’ın rüya hipotezinin bütün insan yaşantısını rüya alemi olarak tasarladığını söyleyen Doç. Dr. Aktok, “İçinde bulunduğumuz dünya bir rüyadan ibarettir öyleyse istikrarlı hayal koşulunu sağlamış durumda, ancak bu doğruya hakikattir diyebilir mi o, hayır” diyerek Descartes’ın kesinliği arayan bakış açısının önermenin ikinci kısmını olumsuzlayacağını dile getirdi. Son olarak Nietzsche’nin görüşlerine değinen Doç. Dr. Aktok, Nietzsche için yorumların ötesinde keşfedilmeyi bekleyen gerçekler olmadığı ve gerçeklik zaten yorumla iç içe olduğu için, onun “İstikrarlı Hayal Hakikat Midir?” sorusunu olumlayabileceğini belirtti.
Söyleşi öğrencilerden gelen soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.