Uluslararası Sağlıklı Büyüyen Çocuk Kongresi İKÇÜ’nün Ev Sahipliğinde Başladı
Türkiye’nin İlk Multidisipliner Pediatri Kongresi olma özelliğini taşıyan ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin Onursal Başkanı olduğu Uluslararası “3. Sağlıklı Büyüyen Çocuk Kongresi” “Deprem ve Çocuk Sağlığı” teması ile İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ev sahipliğinde başladı
İKÇÜ paydaşlığında, Büyüyen Çocuk Derneği ile Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği (PUADER) işbirliği ile düzenlenen kongrenin İKÇÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonundaki açılışına İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Giresun İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Muhammet Bulut, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Demokrasi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Berna Dirim Mete, Pediatrik Uzmanlık Akademisi Derneği (PUADER) ve Büyüyen Çocuk Derneği Başkanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar, kongre eş başkanları Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vefik Arıca, İKÇÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Fatih Esat Topal, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya’nın yanı sıra yurt içi ve yurt dışından gelen akademisyenler ile çok sayıda sağlık profesyoneli, öğrenci ve genç Kızılay üniversite temsilcileri katıldı.
Çocukların Tam İyilik Hali En Başta Akademinin Sorumluluğunda
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kesim olan çocuklar özelinde bu yıl ki teması “Deprem ve Çocuk Sağlığı” olarak belirlenen kongrenin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, kongreye Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’ın da katılımından ve alanında uluslararası başarıya ulaşan Sağlıklı Büyüyen Çocuk Kongresi’nin 3’üncüsüne ev sahipliği yapıyor olmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Çocukların iyi eğitim almalarının, olumlu sağlık davranışlarını alışkanlık haline getirmelerinin ve mutlu bireyler olarak hayatlarını devam ettirmelerinin ülkelerin en önemli sorumluluklarından olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Sağlığın geliştirilmesine yönelik bilincin oluşturulması için çok paydaşlı bir bakışa ihtiyaç var. Bireylerin kendi sağlıklarının üzerinde sorumluluk almaları ve bir değer olarak tam iyilik halinin bilincinde olmaları için çocukluk döneminde farkındalığı artırıcı politika ve uygulamalara özel önem verilmelidir. Gelecekte mutlu bireyler olmak için çocukluk çağı oldukça kritik. Erken yaşta edinilen deneyimler, davranış, alışkanlık ve beceriler, kişiliği biçimlendiriyor. Çocukların fiziksel, zihinsel, sosyal, ruhsal tam iyilik içinde bulunmaları en başta akademinin sorumluluğudur ve çocukların sağlıklı yaşam davranışlarını içselleştirmesi için sağlık uygulayıcılarının ve ebeveynlerin bilinçlendirilmesi ilk adım olarak görülmelidir” diye konuştu.
Bağımlılıkla Mücadele Etmek Yarınlar İçin Önemli
Çocukların tam iyilik hali için bağımlılıklardan uzak durmaları gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Köse, bu konuya akademinin özel bir ilgi göstermesinin ise bir zaruret olduğunu belirtti. Madde bağımlılığı yaşının giderek düştüğünü hatırlatan Prof. Dr. Köse, tüm kurumların gereken hassasiyeti gösterip, bağımlılıkla mücadele etmesinin yarınlar için önemli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Köse, “Tüketilirken kişiyi tüketen maddeler, sağlıklı büyümenin önünde engel olmanın yanında sosyal dokuyu da harap etmekte. Aile içi iletişim ve ilişkilere önem verilerek çocukların sosyal hayat içinde kalması için herkesin elinden gelenin fazlasını yapmasına ihtiyaç var” dedi. Giderek en önemli bağımlılık türlerinden biri haline gelen teknoloji bağımlılığı konusu üzerinde de duran Prof. Dr. Köse, hayatı kolaylaştıran teknolojik araçlara aşırı yönelimin ve artan bağımlılığın, çocuklar ve ergenler üzerinde fiziksel ve zihinsel çok sayıda soruna yol açtığını söyledi. Prof. Dr. Köse, “Yaşam sevinçlerimiz, geleceğimizin güvencesi çocuklarımız için düzenlendiğimiz ve önemli kazanımlara yol açması düşüncesiyle odaklandığımız bu kongreye ev sahipliği yapmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Emeği geçenlere ve tüm değerli katılımcılarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.
400 Bin Civarı Gönüllüsü İle Bir İyilik Yolculuğu
“Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılında Ülkemizde Doğal Afetler ve Kızılay” başlıklı bir sunum yapan Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, asrın felaketi 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonrasında yürütülen çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Prof. Dr. Yılmaz, “Belki birkaç sene daha güçlü durmamızı gerektiren ve deprem bölgesine destek olmaya devam edeceğimiz zamanları birlikte paylaşacağız. Aslında “deprem oldu, bitti”, diyemiyoruz. Tüm kurumlarımızın el birliği ile yürüttüğü çalışmalar, orda ara vermeden devam ediyor” ifadelerini kullandı. Kızılay’ın organizasyon yapısına da değinen Genel Başkan Prof. Dr. Yılmaz, 81 ilde 581 şubeye sahip Kızılay’ın 400 bin civarı gönüllüsü ile bir iyilik hareketi olduğunu ifade etti. Sosyal medyada çıkan gerçek olmayan paylaşımlarla ilgili de konuşan Prof. Dr. Yılmaz; “Hepsinin kötü niyetli olduğunu söyleyemem. İnsanlar birbirinden nihayetinde etkileniyor. Kızılay çok bilinen bir sivil toplum kuruluşu olduğu için insanlar zor zamanlarda Kızılay’ı devlet kurumu yerine koyabiliyorlar. Kızılay’ın bir devlet kurumu olduğu, deprem vergilerinden faydalandığı gibi bir takım yanlış bilgiler var. Kızılay kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşudur” dedi.
Bütçemizin Kaynağı Hayırsever Bağışçılarımız
Kızılay’ın bütçesi ve maddi kaynakları ile ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yılmaz, gönüllük temelinde yükselen bir iyilik hareketi olan Kızılay’ın tüm kaynaklarının hayırseverlerden gelen destekler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Kızılay, bazen maddi, bazen manevi, bazen fiziksel katkı sağlayan gönüllülerimizin iyilik yolcuğunu, toplumsal bir hareketi temsil ediyor. Bu sene açıklanan 30 milyar düzeyinde bir bütçesi var. Ama bu bütçede devletin bir kuruş parası da, deprem vergisi de yok. Bu rakamlar hayırseverlerimizin bağışlarından, uluslararası projelerden gelen fonlardan, kendi kurduğumuz sürdürülebilir gelir kaynaklarından oluşuyor. Sadece afet zamanında değil, normal zamanlarda da her nerede ve kimin neye ihtiyacı varsa, yardıma koşan bir organizasyonuz. Çok zor zamanları yaşadık. Ama her zaman görevimizi yaptık. Motivasyonumuz düşmesin diye sosyal medya hesaplarımızı askıya aldık. Hepimiz sahadaydık” dedi. Göç ve mültecilerle ilgili tüm çalışmaların yurt dışından gelen fonlarla sürdürüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Kızılay kendi vatandaşı ile göç mağduru insanlar arasında ayrım yapmaz. Mültecilerle ilgili verilen nakdi destekler ile ilgili olarak şunu belirtmek gerekir ki; bu yardımlar yurt dışı kaynaklı proje temelli, onlar için gönderilmiş şartlı bağışlardır” diye konuştu.
Gençler Gurur Kaynağımız
Genç Kızılay Topluluğu bulunmayan üniversitenin kalmadığını belirterek bu iyilik hareketinde gençlerden gelen desteklerin altını çizen Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Yılmaz, “Kızılay aracılığıyla deprem bölgesine giden 60 bin gönüllümüz oldu. Gönüllülerimizi çoğunluğu üniversite öğrencileri ve gençlerden oluşuyordu. Her nesil bir öncekinden daha büyük, daha güçlü, daha donanımlı bir şekilde geliyor. Geleceğin Türkiye’sinin gençlerine çok güveniyorum. Daha çadırların olmadığı ilk günlerde bölgeye giden uyku tulumlarının arasında yatan gençlerimizi gördüm. Gençlerimizin hepsiyle gurur duyuyoruz” dedi.
Kızılay Olarak Her Projede Elinizi Tutmaya Hazırız
Depremde çocuklar için özel çalışmalar yürütüldüğünü de aktaran Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Yılmaz, deprem bölgelerinde fiziksel ihtiyaçların karşılanması ile eş zamanlı olarak psikososyal destek çadırlarının da kurulduğunu aktardı. Prof. Dr. Yılmaz, “Çocuklar etkilenmeden en kolay kurtarılabilecek bireylerdir. Bu süreçte ebeveynlerin doğru konumlandırılması oldukça önemliydi. ‘Ben depremle yaşadım, bunu atlattım, çok güçlüyüm, bundan sonra her afete nasıl müdahale edileceğini biliyorum’ noktasına gelen bir bilinci oluşturmak bundan sonraki en önemli görevimiz olmalı. Uzun bir süreç var önümüzde. Dirençli toplum için afet olmayan zamanlarda çalışmamız gerekir. Hiçbir devlet, hükümet, STK bunu tek başına yapamaz. Bu bir toplum hareketi olmalı ve hepimizin bir yerden el vermesi gerekmektedir. Türkiye’nin geleceği yavrularımız, çocuklarımız en fazla eğilmemiz gereken kesim. Bu kongreyi “Deprem ve Çocuk Sağlığı” teması ile düzenlediğiniz için teşekkür ediyorum. Kızılay olarak sizlerin yapacağı her türlü projede yer alacağımızı, yanınızda olmaya, elinizi tutmaya hazır olacağımızı belirtmek isterim” dedi.
Sahada Görev Alan Sağlık Kahramanlarının Katkısı
Kongre Başkanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar da İKÇÜ ev sahipliğinde, Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği ve Büyüyen Çocuk Derneği’nin katkıları ile gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk multidisipliner pediatri kongresinde, ana temalarının “Deprem ve Çocuk” olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Dündar, “Azerbaycan Milli Pediatri Cemiyeti, Türk Pediatri Derneği, Doğu Pediatri Derneği ve yan dal derneklerinin değerli yönetim kurulu üyelerinin katılımlarıyla, sağlık personeli olarak bölgede görev yapmış üyelerimizin deprem tecrübelerini ve bundan sonraki depremlerle ilgili çocuk sağlığı açısından değerli önerilerini dinleyeceğiz. Yakın zamanda deprem çalışma grubumuzun depremde çocuk sağlığı ile ilgili hazırladığı pratik bilgiler ve algoritmalar içeren kitapçığı da sizlere sunmuş olacağız. Her zaman olduğu gibi Millet olarak büyük fedakarlıklar göstermeye devam edeceğimize; depremin yaralarının birlik ve beraberlik içinde ve en kısa sürede sarılacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Rapor Halinde Yetkililere Sunacağız
PUADER olarak çocuk sağlığının her alanında çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Prof. Dr. Dündar, Türkiye’nin en büyük çocuk sağlığı dijital platformu “Çocuk Sağlığı TV” projesi ile pediatri alanında önemli bir boşluğu doldurduklarını ve yine Türkiye’nin ilk İngilizce pediatri olgu sunumu dergisini yayın hayatına kazandırdıklarını aktardı. Prof. Dr. Dündar, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında çocuk sağlığı ve pediatri hemşireliğindeki gelişmeler ile birlikte, her zaman olduğu gibi çocuk sağlığının önemli konularını; tıp, hemşirelik, beslenme ve diyetetik, fizyoterapi ve rehabilitasyon, sosyal hizmet gibi multidisipliner alanlardaki uzmanlarımızı ağırlamaktayız. 180’in üzerinde sözel bildiri, 50’ye yakın poster bildiri başvurusu yapılan kongremizde, Pediatri alanında son dönemde ülkemizde yaşanan sorunları, çözüm yollarını da tartışacağız. Daha sonra bunları bir rapor halinde yetkililere sunacağız. Değerli teşrifleri için Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’a, ev sahipliği yaparak her zaman olduğu gibi yine sonsuz desteklerini gördüğümüz değerli Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse Hocama, üniversitemizin değerli yöneticilerine, değerli kongre eş başkanları Prof. Dr. Vefik Arıca ve Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı’ya, tüm düzenleme kurulu üyelerimize, sunumlarıyla katkı yapan değerli hocalarımıza, destek veren ilaç firmalarının değerli yöneticilerine teşekkür etmek istiyorum. Bu vesile ile Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını bir kez daha kutluyor, verimli bir kongre olmasını diliyorum” dedi.
Azerbaycan, Finlandiya, Avustralya, Kanada, Birleşik Krallık, İsveç, Bosna Hersek’ten bilim insanlarının yer aldığı kongrenin açılış oturumu İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Köse’nin, Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’a hediye takdimi ile tamamlandı.