İKÇÜ’de 9 Mayıs Avrupa Günü Programı: Göç ve Yaşlanma Politikaları Ele Alındı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ile Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Avrupa’nın Demografik Dönüşümü, Göç ve Yaşlanma Politikaları” konulu program düzenlendi

Fotoğraf- Muhammed Gündüz- Ayten Kababıyık

9 Mayıs Avrupa Günü kapsamında, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedef Eylemer moderatörlüğünde düzenlenen program Nizam-i Gencevi Konferans Salonunda gerçekleşti. “Avrupa’nın Demografik Dönüşümü, Göç ve Yaşlanma Politikaları” konulu programda, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sühal Şemşit ile Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlkay Taş Gürsoy konuşmacı olarak yer aldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Sedef Eylemer, demografik dönüşüm ve gelişmelerin hem dünyada hem Avrupa’da gündemin üst sıralarında yer aldığını, önemli yansımaları olan bu konunun uluslararası çalışmalar açısından önem taşıdığını vurguladı.

Avrupa’nın demografik dönüşümü ve yaşlanma politikaları konusunu ele alan Prof. Dr. İkbal Taş Gürsoy, “Zaman geçiyor ve zamanla birlikte bizler değişiyoruz. Aynı zamanda uluslararası ilişkiler değişiyor, toplum değişiyor, toplumun yapısı değişiyor ve belki de bu toplumun yapısını değiştiren, en sessiz, en derinden, en güçlü faktörlerden birisi de, yani yaşamın doğal süreçlerinden birisi de yaşlanma. Yaşlanma bir gelecek sorunu. Hepimiz için, sizler için de bir gelecek sorunu. Ve geleceğin uluslararası ilişkiler uzmanları olarak sizler yaşlanmayla ilgili konularda karar alıcı olacaksınız. Bu nedenle, bu konuyu bugün birlikte paylaşmanın ayrıca önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Sosyal yaşlanma kavramına da değinen Prof. Dr. Gürsoy, “Yaşlanma derken bir tane yaşlanma yok aslında. Seneler geçtikçe toplumsal rollerimizde, iş hayatımızda, toplumun bizi koyduğu yerde de değişimler oluyor. İş ilişkilerinde, toplumun içindeki konumumuzda ortaya çıkan değişiklikler de sosyal yaşlanma oluyor” ifadelerini kullandı. Çağdaş dünyada, Modernliğin etkisiyle yaşlılığın negatif bir anlama ve anlatıma sahip olduğunu; sinema filmleri, reklamlar ve eğlence dünyası vasıtasıyla topluma rol-model olarak sunulan karakterlerle genç olmanın yüceltildiğini anlatan Prof. Dr. Gürsoy, yaşlanmayla ilgili her adımın politik müdahale gerektirdiğini, yalnızca ulus düzeyinde değil, uluslararası düzeyde de Avrupa Birliği’nin yaşlanmayla ilgili adımlar atmaya çalıştığını söyledi.

“Göç” konusunda konuşan Prof. Dr. Sühal Şemşit, demografik dönüşüm konusunun Türkiye’yi de çok yakından ilgilendirdiğini ifade ederek, ülkemiz nüfusunun hızlı bir şekilde yaşlandığını belirtti. Demografik yaşlanmaya karşı bulunan çözümün “göç” olduğunu dile getiren Prof. Dr. Şemşit, “Tabii göç aldığınızda çok farklı politikalar uygulamanız gerekiyor. Yani istihdam politikaları, girişimcilik, eğitim vermeniz gerekiyor. Farklı farklı uygulamalar yapılması gerekiyor. Her ülke de göçe açık değil. Uluslararası göç olgusu, oldukça kapsamlı ve türleri var. Birleşmiş Milletler’in tanımına göre göçmen ‘olağan olarak yaşadığı ülkenin dışında en az bir yıl yaşayan kişidir’. Göçü, devletler tarafından istenen göç ve istenmeyen göç şeklinde sınıflandırabiliriz. Devlet odaklı bakarsak, istenen göç olarak niteleyebileceğimiz hem yüksek nitelikli göç isteniyor hem de düşük nitelikli. Devletler tarafından istenmeyen göç ise uluslararası hukuka uygun olarak, istenmeden de olsa kabul edilmesi gereken, aile birleşim yoluyla ulusal hukuk ve uluslararası hukuk ve korumaya dayalı yani iltica, sığınma hukukuna dayalı olarak uluslararası sözleşmelerle kabul edilmesi gereken sığınmacıları ifade ediyor” diye konuştu. Prof. Dr. Şemşit, göç olgusunun Avrupa’nın demografik dönüşümündeki yerini sayısal veriler ışığında anlattı.

Program, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.