İKÇÜ’de “İzmir Mutfak Kültürü Ve Sürdürülebilirlik” Konulu Söyleşi
Fotoğraf- Aleyna Arslanbaş
Muhabir- Ecem Nur Tura- Beyza Şengül
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Turizm Fakültesi tarafından İzmir Mutfak Kültürü ve Sürdürülebilirlik konulu söyleşi düzenlendi
İKÇÜ Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda düzenlenen ve Gazeteci-Yazar Nedim Atilla’nın konuk olduğu söyleşiye İKÇÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Simge Kömürcü Sarıbaş, Turizm Fakültesi Erasmus Koordinatörü Prof. Dr. Volkan Altıntaş, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Akbaba, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
İlk Yemek Kitabı İzmir’de Hekim Hacı Paşa Tarafından Yazıldı
Gazeteci-Yazar Nedim Atilla kendisini tanıtarak, “İzmir Mutfak Kültürü Ve Sürdürülebilirlik” konulu söyleşinin İKÇÜ Hekim Hacı Paşa Konferans Salonunda düzenlenmesinin anlamına değindi. Atilla, “Toplantımızın Hekim Hacı Paşa’nın adının verildiği bu salonda düzenlenmesinden dolayı çok mutluyum. İlk baskısı 1999 yılında yapılan ‘Tarihten Günümüze İzmir Mutfağı’ kitabımda, Türkçedeki ilk yemek kitabının Aydınoğulları Beyliği zamanında Hekim Hacı Paşa tarafından İzmir’de yazıldığını ileri sürmüştüm. Bugün tıp fakültelerinde eğitim gören arkadaşlarımızın öğrenmesi gereken en temel ilke Hipokrat’ın, ‘yediğin ilacın, ilacın yediğin olsun’ şeklindeki sözüdür. Beslenme ile sağlık arasındaki aynı ilişkiyi Hekim Hacı Paşa da anlatıyor. Hekim Hacı Paşa, İzmir’i fetheden ve Gaziemir ilçesine adını veren Gazi Umur Bey’in hekimidir. İnsan bir yemek kitabından ne beklerse, Hekim Hacı Paşa’nın kitabında da onlar var. Yemek tarifleri ve beslenmeyle ilgili temel ilkelerin yer aldığı bu kitap Tire’deki Necip Paşa Kütüphanesi’nde bulunuyor” diye konuştu.
İzmir Mutfağı Akdeniz Beslenme Piramidinin Bir Parçası
Bir bölgenin mutfak kültürünü çevresel koşullardan ayırmanın mümkün olmadığını söyleyen Nedim Atilla, İzmir’in bir höyükler şehri olduğunu belirterek, İzmir mutfak kültürünün kökenlerinin höyüklerde görüldüğünü dile getirdi. Uygarlığın, toplumların yiyeceklerini kendilerinin üretmesi ile başladığını ifade eden Atilla, Yeşilova höyüğü özelinde İzmir mutfak kültürüne ait buluntulardan bahsetti. İzmir mutfağının, Unesco’nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesine aldığı Akdeniz Diyeti Beslenme Piramidinin bir parçası olduğunu vurgulayan Atilla, temelinde çok az et olan bu piramidin yenilebilir otlar, zeytinyağlılar, sebze ve meyve ağırlıklı besinlerden oluştuğunu söyledi. Urla, Karaburun, Çeşme yarımadalarını da kapsayan ve tarihi M.Ö. 11. Yüzyıla dayanan İyonya’da üzümcülük, ekmekçilik, incircilik ve zeytincilik yapıldığını belirten Atilla, İyonya beslenme şekli ile günümüz İzmir mutfağı arasında akıl almaz bir benzerlik bulunduğunu aktardı.
İzmir mutfak kültürünün sağlıklı beslenmede önemli rol oynadığını belirten Nedim Atilla, tarihsel derinliği olan bu zengin kültürün sürdürülebilirliğinin önemine vurgu yaparak, gelecek nesillere aktarılması gerektiğinin altını çizdi.