İKÇÜ’de Kudüs ve Filistin’in Dünü ve Bugünü Anlatıldı
Muhabir- Nurselin Bostan
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) SKS Akademik Düşünce Topluluğu tarafından “Dünden Bugüne Kudüs ve Filistin” konulu konferans düzenlendi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit tarafından verilen konferansa akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Konuşmasına “Filistin” adının nereden geldiğini açıklayarak başlayan Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, tarihte Filistin diye bir yerin olmadığına dair iddiaların geçersizliğini anlattı. Filistin’in adını, 13. Yüzyılda gerçekleşen Deniz Kavimleri Göçüyle Ortadoğu coğrafyasına gelen ve bölgeye yerleşen Filist’lerden aldığını aktaran Prof. Dr. Yiğit, Filist isminin ise ilk defa Mısır hiyerogliflerinde görüldüğünü kaydetti. Prof. Dr. Yiğit, Asur kayıtlarında da, Roma İmparatorluğu kaynaklarında da geçen Filistin isminin Tevrat’ta 10 defa kullanıldığını dile getirdi. Prof. Dr. Yiğit, “Filistin toprakları neresidir? Diye sorulduğu zaman, tarih boyunca bu coğrafyada birçok devlet kurulduğu, yıkıldığı, yenilerinin kurulduğu için net bir siyasi coğrafyadan bahsedemeyiz. Ancak genel kabule göre Filistin coğrafyası Şeria nehrinden geçen, Akdeniz’e kadar uzanan kıyı bölgesidir. Bu coğrafya tarihte Kenan diyarı olarak da geçer” dedi.
Kudüs isminin de yine Mısır hiyerogliflerinde geçtiğini anlatan Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, Filistin’in kadim şehirlerinin en başında Kudüs’ün geldiğini ifade etti. Prof. Dr. Yiğit, “Kudüs, Müslümanlar için Mekke ve Medine’den sonra kutsal olan üçüncü şehirdir. Hz. Ömer fethettiği zaman, Kudüs’ün ismi Romalılardan tevarüsle “İlia” olarak anılıyordu. Kudüs’ün adı İslam kaynaklarında Beytülmakdis olarak da geçmektedir. Kudüs, kutsal manasına geldiğinden şehre verilen isimler de hep şehrin kutsallığına atıfla verilmiştir. Kudüs stratejik ve coğrafi olmaktan ziyade 3 semavi din açısından kutsal sayılması sebebiyle dini öneme de sahiptir. Kudüs peygamberler diyarıdır, nebiler yurdudur ve üç semavi din dediğimiz İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilikte de kutsaldır. O yüzden Kudüs vazgeçilemeyecek bir yerdir” diye konuştu.
Kudüs’ün Müslümanların ilk kıblesi olduğunu ve Hz. Muhammed ile ilk Müslümanların Medine’de 17 ay boyunca Kudüs’e yönelerek namaz kıldıklarını aktaran Prof. Dr. Fatma Akkuş Yiğit, İsra ve Miraç olayının Kudüs’te geçmesinin de bölgeye Müslümanlar açısından ayrı bir önem kattığını dile getirdi. Kudüs’ün bulunduğu bölgeye Kur’an-ı Kerim’de 21 Surede ve 70 civarı ayette atıf yapıldığını bildiren Prof. Dr. Yiğit, Kudüs’e dair peygamberimizin birçok hadisi bulunduğunu da kaydetti.
Yahudilerin kendilerini seçilmiş bir kavim olarak görmelerinden dolayı Kudüs’ü vaat edilmiş topraklar olarak kabul ettiklerini hatırlatan Prof. Dr. Yiğit, Yahudilikte Mesih’in burada ortaya çıkacağı ve Yahudi devletini burada kuracağı yönünde bir beklentinin olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yiğit, İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği işgalin ve katliamların arka planında da, bu anlayışın yattığını dile getirdi.
Prof. Dr. Yiğit, Hz. İsa’nın Kudüs’e yakın olan Beytüllahim’de doğması, büyümesi ve Kudüs’te çarmıha gerilmesi sebebiyle bölgenin Hıristiyanlar için de ayrıca önemli olduğunu anlattı.
Konferans, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi.